19 Aralık 2012 | Çarşamba

Bunları görün!

Galatasaray yenilgisi ile birlikte, özellikle Fenerbahçeli taraftarlar arasında Aykut Kocaman yine tartışılmaya başlandı. Tartışılmaması sorun aslında ama bakış açısında yanlışlık var.
Nedir?
Eğer Aykut Kocaman, Seyrantepe'den galip takımın teknik direktörü olarak dönseydi, kimse bunları konuşmayacaktı. Bir maçta kötü teknik adam ya da zirvedeki isim olmak mümkün.
Aykut hoca tartışılmalı ama bu sonuçla değil. Çünkü bundan önceki iki Seyrantepe karşılaşmasında rakip sahaya bile zor geçen bir Fenerbahçe takımı varken, bu kez rakibini sahasında tutan, beklemeye ve tedbir almaya zorlayan bir performans sergilediler.

TEK BAŞINA MAÇ ALINIR
"Rüya takım" tanımı karşısında; daha hazırlık maçlarından beri sorunlarla, "istifa" baskılarıyla boğuşan diğerinin arasındaki farkın sadece saha avantajı olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bütün bunlar bir tarafa... Futbolda her şey konuşulur ama son sözü tabela söyler. İstediğiniz kadar detayları tartışın, "aslında" diyerek konuşmaya başlayın. Özellikle Fenerbahçe'de bu yorum böylesine limitli olduğundan tabelanın gölgesinde karar verilir.
Performans veya diğer detaylar önemini kaybeder.

HANİ İYİ TAKIM GELİYORDU?
Aykut Kocaman kaybedilen 21 puanla tartışılmalıdır. Bu noktada yapılacak yorumlar, analizler ile herkesi en kısa yoldan doğruya ulaştırır.
Aykut Hoca, "Kasım ayının ortasında" diyerek taraftarına vaade bulundu. Yıl bitiyor, verdiği sürenin üstüne bir ay daha kondu ama beklentilerin yanına yaklaşamadı.
Bu aşama, "şu olsaydı-bu olsaydı" gibi kendince doğru ama sonuçta etkisiz söylemlerle geçiştirilemez. Yanlış kararları, tercihleri veya kendi beklentilerini de karşılamayan eksik antrenman kalitesi var demek ki...
Fenerbahçeliler bunu tartışmalı, Aykut hoca da kendisini sorgulayarak performansları rakamlar üzerinden değerlendirmeyi bırakmalı.
Bazen duygular önemlidir.

KEYFiYETiN SONU
Galatasaray son iki yılda 100 milyon dolar eritti borçlarını. Bu arada futbol takımını toparladı, basketbolu ve kadın voleybolu iddialı hale getirdi. Yüzme şubesinde atılım yaptı. Bunları Ünal Aysal'ın başkanlığıyla birlikte başardı.
Fenerbahçe, Dünya Şampiyonu "sarı melekler"in sonunu getirdi. Keyfiyet ile sponsor değişimine gidildi, Acıbadem'den sonra güç erozyonu başladı. Erkekler de teknik adam değişikliğine gidildi. Çözüm aranıyor.
Basketbol takımı son maçta Avrupa Ligi'ne devam edebiliyor. Bütçe ayrılamıyor artık. Yüzme takımının önemli sporcuları Galatasaray'a gitti, özellikle de genç kızlar.
Son kongrede oluşan yönetim kurulu kimseyi tatmin etmedi. Ağır toplar ayrıldı. Yıldırım tutukluluğu bittikten sonra beklenen "düzeltmeyi" yapmadı. Keyfiyet sürdü, finansman hisse senetleri satılarak karşılanmaya çalışıldı.
F.Bahçe eriyor, herkes bakıyor.

DENSiZLER DENGESiZLER
Artık üstüne forma geçirip, gönlünden geçen her ahlaksızlığı yapmakta kendini özgür zannetmeye başladı.
Otobüsle evine giden Galatasaray taraftarına saldırdı Fenerbahçeli olduğunu iddia edenler.
Ellerinde bira şişeleri ile Mecidiyeköy Metro istasyonunda maça gitmek için beklerken, işinden evine dönmeye çalışanları taciz etti Galatasaraylı olduğunu sananlar. Tekerli Sandalye takımlarının maçında salonu basıp sporculara, ailelerine ve rakip taraftarlara saldırdı Beşiktaşlı geçinenler...
Bunları yapanlar, akşam eve döndüklerinde, çok sevdikleri ama başka takımı tutan bir arkadaşları, akrabaları veya komşularını, darp edilmiş gördüklerinde, bunu da kendi tuttukları takımın taraftarının yaptığını öğrendiklerinde; ne hissederler?
Bu densizlik ve kibirden kurtulmalıyız. Bunları yapanları da, forma renklerine bakmadan etkisiz hale getirmeliyiz.
Çünkü sıra size, bize veya sevdiklerimize geldiğinde, çok geç kalmış olacağız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor