Geri döndü...

Trabzon bu oyununu değil ama "futbol şansı"nı sonraki haftalara taşıyabilirse kesin şampiyon olur! Hem de net pozisyonlardaki bunca beceriksizliğe rağmen.
Bordo-mavililer son iki deplasmanda çıkışta olan takımlarla karşılaştı.
Fener karşısında top tutamadı ve yenildi.
Sivas önünde ise yine top tutmakta zorluk çekti ancak çok pozisyon buldu, sonuçta belki de tarihi bir galibiyet aldı.
Öz güven kaybıyla uğraşan lider çok gol kaçırıyor; ama asıl sorun orta sahada. Ara transferde hep işaret ettiğimiz bu alandaki dirençli oyuncu eksikliği bordo-mavilileri çok zorluyor. Colman, Jaja ve Engin'in arkasında tek başına direnen Selçuk da yoruluyor.
Maçın başındaki gole rağmen rakibin baskısını kıramayan, oyunu kontrol etmekte zorlanan Trabzonspor'un teknik adamı buna rağmen değişiklik yapmıyorsa, kulübedekilere hiç güvenmiyor demektir.

Rakiplerin baş belası
Aynı tablo aradan sonraki 15 dakikada da sürerken Güneş beklemeyi tercih ediyordu.
Ancak asıl beklenen ev sahibinin golüydü ve geldi.
Lâkin Trabzon'un sonraki iki golü öyle dakikalarda oldu ki panik haline mahal kalmadı.
Bazılarının eleştirdiği Burak'ın rakiplerin baş belası olduğunu, savunma arkasına sarkışlarını önlemenin güçlüğünü hep yazdık; o da yine yaptı yapacağını.
Aslında Trabzon önde iken kaçırdığı net pozisyonlardan sadece birini atabilse belki bunların hiçbirini konuşmayacaktık. Ancak saptamalarımız gerçekliğini koruyacaktı.
Gol vuruşlarındaki eksiklik maç kazandıkça düzelecektir ama orta sahayı güçlendirmek için bir daha fırsat gelmeyecektir.
Güneş'in kendini ve takımını çok geliştirirken bir türlü düzeltemediği eksiği, yani transfer tutukluğu, kalan 13 haftada sadece kendisini değil, tüm camiayı yormaya devam edebilir.