04 Mayıs 2010 | Salı

Güneşe akın

Fenerbahçe ve Bursaspor güneşe doğru yürüyor.
Futbolun gölünü alan iki takım. Şampiyonluk gemisi, ikisinden birini alacak, birini yolda bırakacak.

***
Şimdi biçerdöver sahnesine giriyoruz. İki haftalık hasat mevsimine.
Bütün emeklerin zayi olacağı, ya da bir takımın eller üstünde taşınacağı iki haftaya.
Bütün mesele alın teri.
Futbolculara da böyle günler için veriyorlar onca değeri.

***
Bursaspor için 3 puan kazanılmış bir hafta. Fenerbahçe için ligin en zor maçlarından biri.
Görünen o ki...
Ankaragücü, sadece kendisi için değil Bursaspor için karşılama töreni hazırlayacak Fenerbahçe'ye...
Ama ortada bu kadar tartışmayı gerektirecek bir durum yok.
Ne yapacak Ankaragücü?
15 kişiyle mi çıkacak sahaya?
Yooo, gücü neyse gösterecek.
Rekabetin asıl ruhu bu değil mi zaten?
Fenerbahçe'yi geçen hafta lider yapan ezeli rakibi Galatasaray olmadı mı?
Fenerbahçe'nin Ankaragücü karşısında olası puan kaybına karşılık, Beşiktaş'ın Bursaspor'a karşı göstereceği mücadeleden şüphesi olan var mı?
Bence futbolcuların, sahanın içinde gösterdiği mücadeleye değil, hakemlere bakalım. Ülkenin asıl meselesi onlar!

***
Fenerbahçe...
Yaptığımız hesaplarla, "Bu takımın işi bitti" dediğimiz anda, bizi matematikten çaktıran takım.
Kayıpları öğütme makinesi. Şampiyonluğun final sahnesine sığmak için, birbirine sığınan futbolcular topluluğu.
Onlar mezarlık yolundan sapıp, şampiyonluk yolcusu oldular.
Van Gogh, Rembrandt için, tarihi bir söz etmişti yıllarönce.... "Böyle müthiş resim yapabilmek için, birçok kere ölmek gerekir."
Fenerbahçeli
futbolcular da ölerek geldiler bugünlere.

***
Bursaspor... Şampiyonluk santrali sezon boyunca işledi.
Onlarda her futbolcu "ben" demeyi bırakıp, "biz" oldular.
Puan cetvelinin üstündeki heyecanın sebebi oldular.
Kelli felli kodaman takımlara karşı, o kısıtlı kadroyla bir nevi mücadele devrimi.
Onlar şampiyonluk için körpe sayılabilir ama verdikleri mücadele takdire değer.
Sonuç ne olursa olsun, onlar benim gönlümün şampiyonu.
Onlar için, alın terinin ve emeğin şerefine üç kere... "Sağol... Sağol... Sağol..."

***
Neyse... İki haftalık bu hijyenik zamanda...
Kimseye toz kondurmuyorum.
Kim kazanırsa, başımızın üzerinde yeri var.

***
Bilimsel olarak da... İki noktadan, bir doğru geçmiyor mu zaten!

***
Kupa finaline gelince...
Finalin Şanlıurfa'da oynanması bile, finale başkalık katıyor. "Mahalleye yeni film gelmiş" çığlıklarıyla, koşuşturduğumuz çocukluğumuz geldi aklıma.
Kupayı kim alırsa alsın... Şanlıurfalı çocukların gönlünü almaktan daha değerli olamaz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor