26 Ağustos 2011 | Cuma

Cehennemin dibi

Öncelikle şunu belirtelim. Şike denen haysiyetsiz oyuna kim bulaştıysa, yerin dibine sokulsun. Takım ayırmadan, adam ayırmadan.
Ama karar vermeyecek kadar zavallı bir duruş sergileyen Futbol Federasyonu da, hayatımızdan çıkıp gitsin.

Fenerbahçe'nin, UEFA nezdinde şike yaptığı kanıtlandıysa, küme düşürün.
Ortada delil varsa, yürek yok demektir.
Yüreğiniz varsa düşürün.
Ama Fenerbahçe'nin yaptığı şikeleri kanıtlarıyla önümüze koyup, şike yaptığı kulüpleri de düşürün.
Bunu da namusunuz için yapın. Bu ülkede adaletsizlik genetiktir ama bazı takımların ve adamların korunması ne kadar etiktir? Bunu da vicdanınızla paylaşın.

Federasyonun zavallı duruşuna bakın...
UEFA'nın bulduğu delilleri, Futbol Federasyonu nereye sokmuştur?
Futbol Federasyonu'nun bulamadığı delilleri, UEFA hangi delikte bulmuştur? Mehmet Ali Aydınlar'ın ters falso verdiği futbol topunun içinde mi?

Delillerin nerede olduğu bilerek içine saklanmakla… Yurtdışından dedektif getirerek delillerin yerini gösterip saklanmak suçtur çünkü.
Sizin veremediğiniz kararı başkaları verebiliyorsa, orada bir hükümsüzlük vardır.
Ve Futbol Federasyonu diye bir gerçek yok demektir. Bunu size söylüyorum Sayın Mehmet Ali Aydınlar! O yüzden varlığınız söylentiden ibarettir.
Ya da berbat bir"siyasetten!.."

* * *
Gelelim UEFA'ya… UEFA, futbolumuzdaki kirli kanı temizleyen atardamar pozisyonundaysa… Şüphe duygusuna bile yer verilmeyen kararlarında, şüpheli takımlarımıza ayrıcalıklı davranmasının salt adaletle ilgisi var mıdır? Vicdan ve adalet bu meselenin neresindedir? Engizisyon mahkemesinde mi?
UEFA'nın fevri ayrımcılığında mı?

O yüzden soruları kendinize sorun. Şikeyi neredeyse doğal hale getiren birçok kulübün tertemiz bırakıldığı bir ülkede, Fenerbahçe'nin yapılmış ve yapılacak bütün çirkinliklerin sembolü gibi gösterilmesi adalet midir?
Fenerbahçe
'den gayrisi sırra kadem mi?
Bunun cevabını da vicdanınız versin.
Öldürmediyseniz eğer!

Doğru her yerde doğrudur. Şenol Güneş'in açıklamalarına bakın. "Suçu kovalayacağımıza birbirimizi kovaladık. Birbirimizle kavga etme adına, ülke futbolunu batağa götürdük." Bu açıklama, diğer teknik adamların da, başkanların da, medyanın da adreslerine postalanmıştır.

İhtiras, para ve siyaset, her şeyi bitirmiş… Türk futbolu dizlerinin üzerine çöktürülmüştür. Utanmadan fikstür çekiliyor. Bir ülke bu kadar pisliği bünyesinde barındırıp, nasıl bir lig yolculuğuna sokulacak.
Ne yani, tek amaç televizyon gelirleri mi?
Takım elbiseli timsahlar teşhir edilmeden, gerçek adalet sağlanmadan ve temizliği bitirmeden nereye?
Ticaret adına aceleniz mi var beyler?

Ama herkes şunu bilsin ki… Futbolu kirli bir ülkenin parası da kirlidir.
Ruhu da… Fikstürü de…

Bu ligin de cehennemin dibine kadar yolu vardır!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor