22 Kasım 2011 | Salı

Hikaye

Masumiyeti elinden alınmış, bir gerçek haline getirildi futbol.
Çocuklarımızın koşturacak tahta atları da kalmadı.
Sokakları da...
Önlerine televizyon denen zehir kutusu konduğundan beridir ki... "Neden geç doğdum" diye, kendilerini suçluyorlar.
O yüzden mideleri bulanıyor, yaratılan ortamı izlerken.

***
Terör futbolun şeytanıysa.
Toplumu aydınlatmak yerine, onları kışkırtmayı marka değeri sayan ekran şeytanları varken.
Sadece tribünleri suçlamak ve taraftarı maçlara almamakla, mesele hallolmuş sayılıyorsa.
Hakemler futbol terörünün neresinde sayılıyor?
Cüneyt Çakır'ı izlediniz mi?
Her şeyin ilk sebebiydi.
Beraberliğe atanmış bir hakemdi de, yüreği de yoktu, hükmü de.
Ama ne utançtır ki, onun basiretsizliğine tav olanlar var.
***
Ne oldu peki?
Galatasaray taraftarı, İnönü'ye sokulmadı gül bahçesinden kesitler mi izledik?
Terör mü bitti?
Futbolcuların üzerine yağan cisimler gökten mi indi?
O küfürler, o acımasız tepkiler futbolun süsü mü?
Sadece tribünlere bakmayın.
Cüneyt Çakır'a, Engin Baytar'a ve Melo'ya da bakın.
Tribünleri kışkırtmak terörün hafifletici yanı mı?
Emre Belözoğlu'na da bakın.
Onun saha içinde yarattığı terörü, bugüne kadar kim gördü?
Hangi pozisyon kadavracısı, bu meseleyi sorun etti, ya da çocukları korumak gerektiğini hisssetti? Hiçbiri.
Emre'nin çirkinliklerinin futbolun sathına yayılması.
Önce hakemlerden, sonra kulübünden ve medyadan aldığı destek sayesindedir.
***
Yasaklanacaksa, toplumu cahil bırakmakla yükümlü, ekranlardaki pozisyon karhaneleri yasaklansın.
Hakem ve futbolcu kahpelikleri yasaklansın.
Adaletsizlik ve ayrımcılık yasaklansın.
Ne olur yani, futbolun marka değeri mi düşer? Yoksa ekran tüccarlarının geliri mi düşer?
***
Şimdi futbolun "of" zamanı.
İnsanlığın "kof" zamanı...
O yüzdendir ki, masumiyeti elinden alınmış ticarettir futbol.
Ezeli rekabet; çocukların beynine, "korkulu hapishane ligi" olarak kazındı bile.
Nasılsa Play Off da var.
Play Off dediğin; yasaklı deplasman ligi.
İnsanlar maça gitmesin, daha çok dekoder satılsın.
Terör sahnelerinde ağzının suyu akıyor televizyonların.
***
Sistemin yasaları, çocuklara bir salkım özgürlük bile veremiyorsa... Tribünlere, futbolculara ve ekran başında pozisyonları hortlatanlara her şeyi veriyor demektir. Şerrini görsünler!!!
***
Görecekler. Çocukların masumiyetini çalanların, bir bedel ödemeyeceğini mi sanıyorsunuz yoksa?
Bu hikaye bitmedi daha!
Çocuklar büyürken, hikayelerini kendileri yazarlar.
Bu ahlaksız düzeni kuran puştları da, bir kenara yazarlar.