Pilli ve zilli!
Fenerbahçe ile galibiyetin arasını düzeltebilmek için yapılması gerekenler; inkar edilenlerdir.
O yüzden bu takım boşuna kaybetmiyor.
Topa sahip olmakla yenilmek arasındaki istatistikler Ersun Yanal'ı işaret ederken Ersun Yanal'ın maç sonu açıklaması içler acısı.
"Rakibin sert savunması bizim yaratıcılığımızı engelledi." Başka yol haritası yok!
Rakibin sert savunmasına karşı Fenerbahçe'nin savunmasına bakın.
Jailson son 3 maçta kaybedilen 8 puanın Truva atı.
Fenerbahçe'nin Ankaragücü karşısında yediği ilk gole iyi bakın.
Üç film karesinde 3 beceriksiz Jailson!
Kendini böylesine fişleyen savunma oyuncusu hiçbir takımda yok.
Ama bu adamı savunmaya fünye olarak yerleştiren teknik direktör Fenerbahçe'de.
***
İki sezondur bütün yanlışlara kol kanat geriliyor da kol kırılıp yen içinde kalıyorsa Fenerbahçe liderlik mücadelesinin dışında kalmayı hak ediyor demektir.
Her kayıpta hakemleri işaret etmekle takımın içindeki yanlışları gizlemek arasında duranlara bakıyorum.
Saklanan gerçekler her zaman pahalı bedeller ödetir.
Tek sorumlu Ali Koç'tur.
Bütün yanlışları tek başına üretti.
Fenerbahçe'yi söğüşleyen Comolli'ye karşı olanlar karşısında Ali Koç'u buldu?
Ali Koç, Comolli'de ne buldu?
Gönülden seslendirilmiş Fenerbahçe marşları mı?
Yoksa Comolli'nin giderken bıraktığı faturaları mı?
***
Ersun Yanal da Ali Koç'un ikinci yanlışıdır."Bu takımdan içeri giremez" denilen adamlara kapılar açılıyor da her yanlışına "hakem pansumanı yapılıyorsa" Fenerbahçe'nin şampiyonluk yürüyüşü bu yıl da hayalden öteye gidemeyecektir.
Fanteziler dörtnala sürülebilir ama gerçeklerde ayağı kırık atlarla nereye kadar!
Eğer bu hafta sonunda Galatasaray maçı kazanılamazsa sezon sonunda tüm gösteriler iptal!
Mazeret dağlarının süslenmesi kaçınılmaz!
***
Bizim ülkemizde futbol; zilli erkek oyunudur.Verilmeyen penaltılar bel altından vurmalar!
"Birilerini şampiyon yapacaklar" diye algı yaratıp adres şaşırtmacalar.
Aynı masallar iki sezon Başakşehir için üretildi sonra da döve döve Başakşehir'e gününü gösterdiler.
Birileri için Zorlu geçen ikinci yarı birileri için ballı kaymaklı geçiyor.
Futbolumuzun içinden izlediğimiz filmlerin tanıdık kareleri geçiyor.
Kimse kimseyi kandırmasın!
Bizim ülkemizde futbol; uzaktan kumandalı pilli hakem oyunudur!
***
O yüzden ben kimin olduğuna bakmam nasıl şampiyon olduğuna bakarım.
Ben harama sekiz takla atıp ihanete kuyruksallayan futbolculara değil, maçın her anında heykel gibi duranlara bakarım.
Başakşehir-Beşiktaş maçının son dakikalarına iyi bakın güzel şeyler göreceksiniz.
Demba ba rakip ceza alanında iki pozisyonda kendini bıraksa yüzde yüz penaltı.
Ama futbolun erkek oyuncusu olmayı seçti sarsıldığı halde düşmedi.
Ben futbolcunun "adam" olanını severim. "Dansöz" olanını değil.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
