Bir Deniz masalı

Bir maçın olumlu veya olumsuz sonucunu bir futbolcuya yüklemek, doğru bir yaklaşım olmaz. Ayrıca böyle bir futbolcu topluluğuna da takım denemez. Bu girişi yapmamın nedeni Deniz Barış... Son 4-5 haftanın mucize oyuncusu, sağ bek, sol bek, stoper, ön libero derken, Büyükşehir Belediye karşısında sağ açık olarak sahaya çıktı. Bunu gördüğümde iyi ki Volkan'ların bir sakatlığı yok diye düşündüm. Çünkü Daum, Deniz'i kaleci de oynatırsa şaşırmazdım.. Peki, oynattı da ne oldu? Fenerbahçe taraftarına Deniz'i ıslıklattı. Deniz'in oyunda kaldığı ilk yarıda tek olumlu iş yaptı ve golü attı. Ancak bu golün yardımcı hakem Orkun Aktaş tarafından iptali doğru karardı. Dos Santos bir bakıma eğri geminin doğru seferini de kaleci Hasagiç'i aldatarak yok etti. Fenerbahçe'deki genel sıkıntılar bu maçta da sahneledi. Bilica'nın yaptığı hatalar affedilecek gibi değil. Partneri Bekir'in olumlu oyununa karşın, Bilica'nın her geçen gün gergiye gittiği görülüyor. Lugano'nun dönüşünde Bilica'yı bir müddet dinlendirmek doğru karar olacak.

Baskı golü getirdi ama
İlk yarıda Emre'nin pozitif futbolu Fenerbahçe'yi oyunda tuttu. Ancak Sylla'nın Alex üzerindeki baskısı Fenerbahçe'nin bu yarıda pozisyon üretmekte zorlanmasına neden oldu. Güiza için doktor "Ne yersen ye" diyor... Oyunun ikinci yarısına Santos, Vederson, Alex, Emre ve Deivid'le daha ofansif başlayan Fenerbahçe, pozisyonlarda üretti. Bu baskılı oyun Alex'in ayağından golü de getirdi. Alex'in kırmızı kart görmesinden sonra Fenerbahçe eksilince, ev sahibi ekip bir fazla oynamanın avantajını iyi kullanıp, etkili bir hızlı hücumda maçın golcüsü İskender'in ayağından, 3 puanı getiren golü buldu. Son sözümün Fırat Aydınus'a... Ekrem ile Güiza arasındaki pozisyonda yorumu sarı kart olması yanlıştı. Bu pozisyonda düdük çalarsa, kartın rengi kırmızı olmalıydı. Pozisyonların çok içinde bulunması ve düdüklerindeki standartsızlık dikkat çekti. MHK üst üste bu kadar çok maç vermeye devam ederse Fırat Aydınus'u kaybedecek, unutmasın.