Attı ve yattı
Fenerbahçe, Beşiktaş karşısına ideal kadrosu ve klasik oyun anlayışıyla çıkarken, Mustafa Denizli'nin sahaya sürdüğü 11, pek çok derbide yaptığı gibi şaşırtıcıydı. Kazanmaya Fenerbahçe kadar ihtiyacı olan Beşiktaş'ın, ofansif etkinliğini Tello ve Bobo'ya bırakıp, Rüştü dışında önceliği savunma olan oyuncularla oynaması Beşiktaş'ın mucize aradığının işaretiydi. Bu kadro duran top dışında etkili olamazdı. Nitekim Beşiktaş ilk yarıda duran toplardan oluşan karambol dışında tek pozisyon bulamadı. Fenerbahçe'de bol ve isabetli pas anlayışı devam ederken, tek farklılık Gökhan-Mehmet'ten oluşan sağ kanat etkinliği ve Özer'in gezgin ve istekli futboluydu. Özer zaman zaman içeri girerek, Beşiktaş savunmasının dengesini bozdu ve kaptanı Alex de Souza'ya de böyle bir topta gol pasını attı.
Saatli bomba Bilica
Oyunun ikinci yarısına Denizli hamle yaparak başladı. İbrahim Kaş'ın yerine Uğur İnceman oyuna girerken, Toraman, sağ kanada geçip, Alex takibini bıraktı. Orta alanda topu tutmaya başlayan Beşiktaş oyunun kontrolünü eline geçirdi. Bu bölümde Beşiktaş pozisyon zenginliği oluşturamadı ama sağdan ve soldan getirdiği toplarla savunmayı zorladı. Bu dönemde Beşiktaş adına en önemli fırsat kazanılan penaltıydı. "Saatli bomba" Bilica yine ceza alanı içindeki klasiklerinden birini yapıp, penaltıya sebebiyet verdi ama Volkan gole izin vermeyerek, maça damgasını vurdu. Beşiktaş'ın etkili olduğu bu bölümde Daum'un oyunun akışına kapılıp, müdahale yapmaması sıkıntıyı büyüttü. Özer'i Vederson'la değiştirmesi doğruydu ama hiçbir etkinliği olmayan Güiza'ya 85 dakika tahammül ederek hata yaptı. Sonuçta Fenerbahçe, ilk yarısını iyi oynadığı maçın ikinci yarısında iyi savunma ile ayakta kaldı ve derbiyi kazanıp, yarışa devam dedi. Maçın tartışılan hakemi, özellikle ceza alanı içindeki tartışmalı pozisyonlarla maça damga vurdu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.