Peki, sorun ne?

Türkiye'deki en kaliteli kadroya biz sahibiz" diyor sayın Aykut Kocaman. Haksız da değil. Çünkü deneyim, yetenek ve derinlik de dahil çoğu takımımızın kıskanacağı özellikler taşıyor sarı-lacivertliler.
Bu kadronun şekillenmesi (nüanslar dışında) Aykut Kocaman'ın isteği, iradesi ve önerileri doğrultusunda şekillendiği de bir başka gerçektir. Sayın Kocaman'la öğrencilerinin birlikteliğinin üzerinden 6 aya yakın bir süre geçtiğini de biliyoruz.
Peki, bu gerçeklere rağmen bu kaliteli kadronun ortaya koyduğu performans ile kalitesi arasında doğan çelişkinin nedeni ne olabilir ki.
Kadronun böylesi, maçı 45 dakika olarak mı görüyor, 90 dakika oynayabilecek kondisyondan mı yoksun veya bu kaliteli kadrodaki kimi futbolcular maçın tamamını konsantre oynayacak bilinç ve sorumluluktan uzaklar mı?

Rakibi cesaretlendirmek!
Bu kaçıncıdır ilk 45'te rakibin başını döndürdükten sonra ikinci yarıda kabuğuna çekilmiş salyangozu çağrıştırıyor F.Bahçe? Gaziantep'te, Bursa'da öne geçtikleri halde 5 puan kaybettiler. Kadıköy'de ligin en az gol atan takımı Buca'dan bile 2 gol yediler.
Bunun bir nedeni ve izahı olmalı mutlaka.
Bu kalite ve yetenekteki futbolcular aylardır oynadıkları maçların 2. yarısında neden "Korkuyorum" der gibi rakibi cesaretlendiriyorlar?
Üstelik bu garipliği hemen her rakip takımı ürküten Şükrü Saracoğlu Stadı'na da taşıyarak.
Demek ki Aykut Kocaman'ın kendisine sorması gereken sorular var. Sayın Kocaman'ın isteklerini karşı tarafa anlatabilecek diksiyon ve birikime sahip olduğunu biliyoruz.
Kadroyu oluşturan futbolcuların büyük çoğunluğunun da söyleneni anlayacak, isteneni yapabilecek yetenekte olduklarını tartışamayacağımıza göre ya iletişimde ya da bazı oyuncuların sorumluluk bilincinde bir sorun var demektir.