07 Nisan 2011 | Perşembe

Özel eğitim alıyorlar

_ Ligin zirvesinde rüzgarlar sert esiyor. Fenerbahçe 10 hafta sonra Bursa'ya puan kaybetti ve koltuğunu Trabzon'a kaptırdı. Kocaman ve Sağlam'ın tercihleri ile ortaya çıkan sonucu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu haftaki alınan sonuçların hiçbiri beni şaşırtmadı.
Çünkü en başından beri söylüyorum. Bu söylediğimi istersen çerçeve içine al, Hıncal Uluç'un köşesine koy. Her hafta aynen çıksın. "Türkiye'de tarihin en kötü futbolu oynanıyor. Her takım her takımı yenebilir.
Hiçbir sonuç beni şaşırtmıyor."
Avrupa'ya yarışan bir takım, küme düşmesi garanti bir takım önünde hem de kendi sahasında paçavraya dönüyor. Bu ne demek? Kimse futbol oynamıyor.
Hasbelkader Trabzon lider, hasbelkader Fenerbahçe ikinci, hasbelkader de Kasımpaşa düşüyor.
Bana sorarsan bu üçü arasında en iyi futbolu Kasımpaşa oynuyor. Yılmaz Vural'ın yarattığı ve arkasını getiremediği Kasımpaşa, Türkiye'de bu sene en güzel futbolu oynuyor. Gencecik adamlarla... Ama klasik Yılmaz Vural devamsızlığı... Onu da yarı yolda bıraktı. Şimdi Trabzon lider ama bana sorarsan şampiyonluğa yakın takım hâlâ Fenerbahçe...
Çünkü Trabzonspor böyle güç bela ayakta duran bir havada... Dokunsan yıkılacak gibi... Fenerbahçe daha maç kazanmaya yakın...

TRABZON İÇİN OYNADI
Bu hafta Fenerbahçe'de görünen manzara şu; Emre'nin yeri bomboştu. Emre'nin oynamamasının iki türlü zararı var:
1- Emre o bütün agresifliğine rağmen takım lideri.
Oyun kurucu takım lideri. Luganogibi sadece itici güç değil. Oyun kurucu takım lideri. Hem ayağıyla hem ruhuyla oynatan bir lider.
2- Emre'yi oynatmadığın zaman Cristian'ı oynatmak zorundasın. Cristian'ı oynattığın zaman da yabancı kontenjanından Dia ile Niang'ı yan yana oynatamıyorsun.
Birinden birini tercih etmek zorundasın.
Bunların ikisi beraber oynadıkları zaman rakip savunmanın başına bela olacak adamlar. Çünkü ikisi de derinlemesine çok hızlı. Dia'yı oyuna alabilmek için Santos'u oyundan çıkarmak zorunda kaldı. Lig TV yorumcularının dünyadan haberi yok. Caner'inoyuna niye girdiğini anlayamadılar bir türlü ve anlatamadılar. Diyemediler ki 'Niang'ı çıkarmadan, Dia'yı sokabilmek için Santos'u çıkarıp, Caner'i oyuna almak zorunda!.. Kontenjan dolayısıyla...' Seyreden de yorumcusu da farkında değil olup bitenin.
Kocaman, bu değişikliği devrenin başında yapmalıydı.
Çünkü Bursa belli ki maçı kazanmaya niyetli değil. Bursa, vakit geçirmeye oynuyor. Ona da inanamadım.
İvankov topu oyuna sokmak için daha birinci dakikadan itibaren beklemeye başladı. Bir puan Bursa'nın ne işine yarayacak? Hiçbir işine yaramayacak.
Bursa kazanırsa şansını sürdürecek, kaybederse bir şey yok. Ama Bursa'nın, Fener'e iki puan kaybettirmesi, Trabzon'a çok yarar. Ve belli ki Bursa sahaya, Trabzon için çıktı, kendisi için değil. Böyle bir futbol mantalitesi olur mu? Böyle bir mantalite Ertuğrul Sağlam'a yakışır mı? O Ertuğrul Sağlam, İvankov'u ve takımı, kenardan "Ne yapıyorsunuz?" diye uyarması gerekmiyor muydu?
Bursa kazanmaya oynasa Fenerbahçe'yi yenerdi. "Trabzon geçen sene bizi şampiyon yaptı. Biz de bu sene borcumuzu ödeyelim." Böyle bir futbol anlayışını benim aklım almıyor. Benim hesaplarıma sığmıyor.
Aykut Kocaman için efsaneler yazankalemleri de bu hafta çok merak ettim, 'ne diyecekler' diye! 'Şu Bursa'yı niye çözemediğini'; 'Emre'nin yerini niye dolduramadığını...' Yazamadılar hiçbirisi! İşler iyi giderken tabelacılık yapmak kolay, gitmeyince ne olacak?

İKİ HOCA İÇİN DE AYIP
_
İvankov yine de iyi günündeydi. 3 çok net gol pozisyonunu muhteşem bir şekilde kurtardı. Bu anlamda belki de maçı çeviren isimdi.
Ayrı. Onu konuşmuyorum. Niyeti konuşuyorum.
Fenerbahçe'ye karşı oyunu kendi yarı sahanda kabul etmek intihar... Bursa'yı intihardan kurtaran adamdıİvankov. Senin elinde Volkan olacak, Sercan olacak, Turgay olacak, bu sene aldıkları harikaymış, ben anlamıyorum nasıl harikaymış, Miller olacak, Altidore olacak ve sen Fener'e hücumu değil, savunmayı düşüneceksin, intihar edeceksin.
Ertuğrul Sağlam için de ayıp bir maç bu; Aykut Kocaman için de ayıp bir maç bu.

_Kuşkusuz maçın en konuşulan ismi Kuddusi Müftüoğlu'ydu. Semih'in Serdar Aziz'in müdahalesiyle yerde kaldığı pozisyon başta olmak üzere tartışmalı kararları vardı. Siz Müftüoğlu'nun yönetimini nasıl buldunuz?
Kuddusi Müftüoğlu'nun medyada tartışılanlar içinde bir tek yanlış kararı var. Fenerbahçe lehine bir penaltıyı çalmadı. Çalmadığı penaltı; daha maçın başında Serdar Aziz'in kayarak Santos'un ayağına dalışı...
Onu bir tek Metin Tokat yazdı. Erman hoca dahil, bütün hakem hocaları dahil... Çünkü ters ayakla daldı.
Benim hep anlattığım Van Basten penaltısı... Topu süren adamın yanında koşarken ona yapışık ayağınla dalarsan bu penaltıdır. Dıştaki ayağınla dalacaksın.
Serdar içteki ayağı ile daldı. Net penaltıydı, net, tartışılmaz. Farkına varamadı hakem. Adım gibi biliyorum ki farkına varsaydı çalardı.
Çünkü maçın özellikle son 20 dakikasında oyunun Bursa sahasından çıkmaması için elinden geleni yaptı Kuddusi. 'Hakem yorumu' dediğiniz şeyin yüzde yüz Fener lehine kullanıp her topu duran topa çevirip 'Siz oyun kuramıyorsunuz bari Alex'in duran topları ile gol atın' diye durmadan... Hele bir de çift vuruş yarattı ki aman yarabbim. Yani o gol olsaydı ne olurdu bilemiyorum!..
Onun dışında Semih'inpozisyonundaki kararı fevkalade doğru. Fenerbahçeli futbolculara birisi özel 'penaltı alma' antrenmanı yaptırıyor. Hakemin görmediği yönden elini dolayacaksın, ondan sonra da kendini yere atıp'penaltı' diyeceksin. Böyle şey olmaz. 'Kaleciye pas' dedikleri pozisyonun 'kaleciye pas'
ile uzaktan yakından alakası yok.

* * *
KULAKLARINA KÜPE OLACAK!
_Müftüoğlu kartlarını yerinde kullanabildi mi?
Volkan'a (Şen) çıkardığı sarı kart yanlıştı. Volkan'a kırmızı kartlık faul yaptılar. Volkan topun üstüne uçtu. Topu elle tutmadı, topun üstüne düştü adam. 'Düdük çalmadan topu eline aldın' diye sarı kart çıkardı Volkan'a!.. Aynı şeyi Fenerbahçeli futbolcu yaptı.
Yan hakemin gözü önünde, daha taca çıkmadan topu eline aldığı halde taç verdi. Fenerbahçeli futbolcuya kart çıkaramadı.
Bursasporlu Serdar Aziz, "Fenerbahçe'yi yenemedik ama hakemi yendik" demiş. Maçın gerçek ifadesi bu...
Bu hakemden Fener memnun değil! Tabii. Çünkü Fener kazanmasa hakemden memnun değildir. Fener medyası da hakemden memnun değildir.
Şimdi geri kalan maçlardaki bütün hakemlerin kulağına küpe olacak bu... 'Sizden iyi söz edilmesini istiyorsanız Fener maçı kazanmalı!' Oysa tekrar söylüyorum; şu iki takıma baktığın zaman Fenerbahçe'nin şampiyon olması için hakeme falan ihtiyacı yok. Futbol bu kadar kötü oynanırken Fenerbahçe'nin geri kalan maçlarını kazanması daha kolay. Çünkü Bursa gibi Türkiye'nin en iyi hücum gücüne sahip bir takım dahil Fener'den korkuyor. Trabzon'dan korkmuyorlar.
Bu da Fenerbahçe'nin en büyük avantajı.
Bir de orada işte Emre de katıldığı zaman... Alex gibi Emre gibi başka hiçbir takımda olmayan bir güç var.
1 MİLYON LİRA PARA BASARDIM
_Ligdeki kritik maçlar devam ediyor ve Fenerbahçe, Eskişehir'e, Trabzon ise Galatasaray'a konuk olacak
.
Trabzon'un büyük bir talihsizliği var: Galatasaray'ın seyircisiz oynaması. Seyircili oynasaydı, gidip Trabzon lehine bir milyon liralık İddaa oynardım! Ama seyircisiz oynamak Galatasaray'ın bu takımı için akıllara sığmaz bir avantaj. Bu avantajı Galatasaray her an kullanabilir.

_Milli Takım, Avusturya'yı 2-0 yendi. Siz millileri nasıl buldunuz?
Milli Takım'da bir hareketlenme var. Ama işte gönül isterdi ki Hiddink geldiği gün başlasın bu işe... İş işten geçtikten sonra değil. Kabul etmiyor ama bana sorarsan bu 2014 için iyi bir başlangıç. 2012 için fazla ümit yok.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor