Top istemeyince

Galatasaray'a yazık oldu. Kazanıp yarı finale kalacağı bir maçta berabere kalıp kupaya veda etti.
Cimbom'un Ziraat Türkiye Kupası'ndan elenmesi elbette dünyanın sonu değildi.
Bundan önce de çok defa yenilip elenmişti.
Ancak bu elenişin faturası Adnan Polat'a ağır olacak gibi gözüküyor. "Kurt dumanlı havayı sever" gibi 'koltuk' peşinde koşanlar şimdi neler yapacaklar, hep beraber göreceğiz.
Gaziantepspor karşısındaki oyunu gördükten sonra insanın futbolculara sunu soracağı geliyor. İlk Gaziantepspor maçın da neden böyle değildiniz?
Evet, Galatasaray, Avrupa Ligi, Süper Lig ve Türkiye Kupası'ndan elendi. Bu elenişin acı tarafı yeni sezonda bu muhteşem statta Avrupa kupası maçı olmayacağı idi. Taraftarların üzüldüğü en büyük konu da buydu.
Galatasaray karşılaşmaya herkesin beklentisinin aksine, biraz tedirgin ama akıllı bir oyunla başladı. Amaç Gaziantepli futbolcuları sahasında tutmaktı.

Fırsatları kullanamadı
Neill, Ayhan ve Culio'dan kurulu orta saha, uzun paslarla Gaziantepspor defansında gol arıyordu.
Nitekim 22. dakikada Neill'in uzattığı topu 20 metre süren Baros'un şutu, Karcemarskas'a çarptı ve gol olmadı. 33'te Baros'un bir gol daha kaçırması ise büyük şansızlıktı.
Galatasaray'ın iyi oyunu, seyircileri de yüreklendirdi ve onlar da hiç durmadan takımlarını desteklediler.
Kısacası ilk yarının çok büyük bölümünü üstün oynayan Cimbom, ikinci devre için umut verdi. Servet'in kafasında Karcemarskas'ın topu, çizgi üstünde önlemesine ise en çok Gaziantepliler mutlu oldu.
İkinci yarıda Galatasaray aynı tempoda oyuna devam etti. Fırsatlar gene kaçtı. Top isteseydi bu pozisyonlardan birinde gol olur Galatasaray tur atlardı.
Örnek, 90+1'de Servet'in kafasında direkten dönen toptu. Ancak Gaziantepspor da adına yakışır futbolu ile alkışlandı.