Bir puana şükrettiler
Galatasaray, Eskişehir'de dün ortaya koyduğu futbol ve mücadele ile aldığı bir puana sevinmeli. Galibiyet serileri futbolda asla garanti değil! Hele ki rakibiniz sizden daha çok koşar, daha çok kazanma arzusunda olursa ve sizden daha çok kaleyi yoklarsa malesef beraberliğe bile sevinir duruma gelirsiniz. Dün de öyle oldu. Eskişehirspor, Tello, Volkan ve Dede ile hücumda çok iyi çoğalınca o alıştığımız bol gol pozisyonlarını Galatasaray'dan değil Eskişehir'den görmeye başladık. Belli ki Ersun Yanal futbol felsefesini Eskişehirspor'a yavaş yavaş yansıtmaya başlamış. Evsahibi takım dün daha derli toplu oynayan, golü düşünen bir görüntü içindeydi sahada. Galatasaray'ın hücum gücünü ağır saha ve hava şartlarına bağlamak bence hata olur. Çünkü Eskişehirspor da aynı koşullarda oynayıp topa daha çok hakim oldu.
Baros'un yokluğu etkiledi
Sakat olduğu için Baros'un yokluğunun Galatasaray'ın hücum gücünü düşürdüğünü söyleyebiliriz. Çünkü Terim onun yokluğunu Engin ile giderip hem orta sahada güçlü olmayı hem de hücumda etkili olmayı düşünmüştü. Ancak Engin kendisinden beklenen oyunu gösteremedi. Ofansif yönü zayıf kaldı. İkinci yarıda Terim'in Engin- Sercan değişikliği bile gol yollarında Galatasaray'ı etkili duruma getirmedi. Galatasaray aslında bir kaç haftadan beri düşüş yaşıyordu ama rakiplerin sahadaki hataları, Galatasaray'ı galibiyete taşıdığından onları başarılı olarak gösteriyordu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.