Değerli basın...

Daum bu işi bilmiyor. Takımda kimse mücadele etmiyor. Bu kadro yapısıyla başarı beklemek zaten hayaldi. Devre arasında sıkıntılar belliydi. Ama yönetim transfer yapmayıp büyük bir yanlışa imza attı. Gökhan Ünal transferi son derece gereksizdi. Volkan'a alternatif alınamadı. Selçuk, Deniz gibi isimlerden medet umuldu. Brezilyalıların vurdumduymazlığı da bu tabloda büyük etken oldu. Aykut Kocaman'ın da görevinin ne olduğu tam olarak belli değil. Daum'la aralarında ciddi sorunlar var. Yönetim deseniz Samandıra'dan çıkmıyor. Aziz Yıldırım, sürekli takıma müdahale ediyor. Semih gibi bir isim küstürüldü. Özer ve Mehmet Topuz oynadıkları mevkilerden hiç memnun değiller. Alex deseniz dokunulmazlığı var, iyi de oynasa kötü de oynasa oyundan çıkmıyor. Rooney, Messi gibi isimler bile yeri geldiğinde oyundan çıkıyorlar, o çıkmıyor. Bu çağ dışı anlayışla takımın şampiyon olmasını beklemek zaten hayaldi.

O şut gol olmasaydı
Kewell, Baros, Dos Santos, Elano, Jo, Arda... Tek kelimeyle muhteşem bir kadro. Bu kadar ofansif gücü yüksek bir Türk takımı hiç olmamıştı. Devre arasında yönetim büyük iş yaptı. Haldun Üstünel resmen Jo, Dos Santos gibi büyük yetenekleri takıma kazandırdı. Nonda zaten takıma fazla katkı sağlamıyordu, yolların ayrılması son derece isabetli bir karardı. Kewell'ın önümüzdeki sene yapacağı katkılar düşünüldüğünde ikinci yarıyı boş geçmesi anlaşılabilirdi. Rijkaard transferi ise tam bir devrimdi. Hollandalı teknik adam her geçen gün takımı daha iyi seviyeye getirdi. Yeri geldi Servet gibi bir ismi yedek bıraktı, herkes Leo Franco'ya söverken, o kalecisine güvendi ve karşılığını aldı. Hiçbir zaman eleştirilere kulak asmadı. Doğru bildiğini yaptı. Derbide Daum'a hocalık dersi verdi. Yukarıda yazdıklarım ne mi? Eğer Leo Franco, Selçuk'un şutunu çıkarmış, Volkan da Keita'nın şutunu yemiş olsa basının çok değerli kalemlerinin çarşaf çarşaf yazacağı ezberlerin sadece bir bölümü. Ha bir de Messi'ye değişilmeyen Arda vardı. Onu unutmuşum.