Şimdi suçlu kim?

Nihayet Umut'ta beklenen patlamayı gördünüz di mi? Bir oyuncunun üzerine bu derece gidilirse, bunca zaman hakkında bahisler ileri sürülürse, kehanetlerle basında ön plana çıkarılırsa ve seyirci önüne atılıp hedef adam durumuna getirilirse mücadele etmekten bir an geri kalmayan bu genci işte böyle peş peşe sarı kartları görüp dışarı atılır hale getirirsiniz. Umut'la bu denli uğraşarak disiplini sağlayamayıp, on paralık sorunları dev yapanların gözü aydın olsun. Şimdi söyleyin bakalım suçlu, hatalı kim? Bu arada Umut'un da hakeme sürekli olarak tüm ikazlarına rağmen itiraz etmeyi sürdürmesi de elbette affedilir gibi değil. Sanki kendini attırmaya davetiye çıkardı. Umut Bulut'un sahada olduğu dakikalarda oyun iki takım açısından da dengeli geçiyordu. Ancak o atıldıktan sonra oyun üstünlüğü, pozisyon zenginliği ve inisiyatif tamamen Eskişehirspor takımının eline geçti. Bu dengesizlik Onur'u kalesinde adeta devleştirdi. Tek başına Eskişehirspor forveti ile kıyasıya mücadele edip özellikle ilk yarı boyunca onlara gol imkanı vermedi.

Ceyhun doğru karardı
Onur'a en çok destek veren Egemen ve sağ bek Serkan oldu. Sıkıntı, orta alanda ve burada bir türlü yer bulamayan bu alan oyuncularında gözüktü. Savunma ve ileri uç arasındaki iletişimi gereği gibi kuramadılar. Dolayısı ile dün akşam akıcı futbolunu ortaya koyamayıp rakibinin dümen suyunda kaldı. İkinci yarıda durumu fark eden Şenol Güneş, orta alanı sağlamlaştırmak için doğru bir tasarrufla Ceyhun'u oyuna aldı. Ancak bu tedbir de Eskişehir'in akınlarını durdurmaya yetmedi. Ev sahibi takım, seyircisinin de durmak bilmeyen tezahüratlı desteği ile sürekli Trabzonspor kalesi karşısında skoru bozmak için tüm hücum aksiyonlarını denedi. Toplam 64 dakika 10 kişi mücadele eden Trabzonspor'da kaleci Onur uzatma dakikalarında Ümit'in golüne engel olamayınca bordomavililer
Eskişehir'den puansız döndü.