Adrian farkı

Finalin kahramanı Adrian ile tüm teknik adamlar uğraşıp durdular. "Etmeyin, yapmayın. Bu oyuncuyla uğraşmayın" dedik. "Takımın en çalışkan, en verimli adamı budur" dedik. Ama sezon başından beri anlatamadık. Çocuğu bir türlü iki yaprak etmediniz. Oynadığını da, oynayacağını da burnundan getirdiniz.
Fakat o hep hocaları kurtaran oyuncu oldu. Yine de size yaranamadı. Tereddütsüz söylüyorum: "Adrian da olmazsa haliniz haraptı."
Trabzonspor hayatiyetinin bu maça bağlı olduğunu biliyordu.
Özellikle Tolunay Kafkas, kendisi için bu karşılaşmanın tamam mı, devam mı maçı olduğunu biliyordu. Fakat Trabzonsporlular, oyunun ilk dakikalarında Adrian'ın ayağından kaçırdığı pozisyondan sonra "Acaba Trabzonspor bu pozisyonu arayacak mı" derken, Polonyalı oyuncu attığı üç gol ve de dördüncü goldeki asisti ile "Rahat olun ben burdayım" cevabını verdi ve Trabzon'u finale taşıdı.

İlk dakikalar zevksizdi
Maçın teknik tarafına baktığımızda son haftalar da böylesine güzel, öylesine özel futbol dolu, tribünleri keyiflendiren bir maç ne yalan söyleyelim izlememiştik Trabzonspor'dan.
İlk yarının ilk dakikalarında iki takım da maçın temposunu yükseltip oyuna bir zevk katabilmeleri için gereken eforu ve performansı gösteremedi.
Özellikle ev sahibinde hücum organizasyonu bir planlamaya ve programa dayandırılamadığı için ileri uçta sürekli bir dengesizlik oluştu. Aradığı gol veya goller penaltı haricinde skoarborda taşınamadı.
İkinci yarıda sahada bambaşka bir Trabzon vardı.
Her hattı ve her adamı ile mükemmel oynayan bordo-mavili takım birbirinden güzel goller atarak maçı kazandı ve finale yükseldi. Alınan bu skor, kupada oynanacak final için takıma yüksek bir moral temin etti.