Bu mu yani?

Her şeyden İstiklal Marşımıza gösterdiği saygı ve ilgiden dolayı Bursaspor Teknik Direktörü Daum'a teşekkürlerimi sunuyorum.
Bence maçın en güzel kompozisyonuydu.
Onu seviyoruz... Şimdi maça bakalım; sahada Colman'dan başka futbol oynayan bir Allah'ın kulu yok.
Bir de "Taraftar neden maçlara gelmiyor" diye kızıyoruz. Bu futbolun nesine gelecekler ki?
Trabzonspor biraz derli toplu oynasa yeşili gitmiş sadece beyazı kalmış Bursaspor'u rahat bir şekilde yenerdi.
Ama böyle bir takımla sahanda berabere kaldığın için sevinir hale geliyorsun. Şimdi gelin haftaya oynanacak Galatasaray karşılaşmasının keyifli geçeceğine inandırın bizi. Nasıl olacaksa? Özellikle ikinci yarıda ne oyun disiplini ne de oyun düzeni kaldı. Bunu mantıklı bir şekilde açıklamak zor. Mustafa hoca vakit kaybetmeden bu problemin çözümünü bulmalı.

Bamba düzelmiş ama!
Dedik ya sadece Colman, gerisi yalan. Malouda zaten uzun zamandır rakip arkasına saklanıp, arada bir sahneye çıkıyor. İki pas veya yavan bir şut al sana 90 dakika.
Bir takım kendi sahasında bu Bursaspor'dan iki gol yiyor, bonus olarak da 3-5 pozisyon veriyorsa siz gelin bu savunmayı savunun bakalım.
Trabzon'un hücum anlayışında hep sorun vardı ama bu maçta ofansif oyuncular hepten kayıplarda. Kim koşar, kim top taşır belli değil. Bir Adrian vardı o da kulübede oturdu, sonradan oyuna girdi.
Sağ bekteki Bosingwa ise Mehter Takımı gibi bir ileri, iki geri... Olcan ise ne demek istiyorsa güya keyfi yokmuş.
Keyfi, neşesi ve azmi olmayan bir oyuncu kendi kendine pranga takmaya mahkumdur.
Tek teselli Bamba... Kendisini düzeltmiş fakat bu kez de külhanbeyini oynuyor. Olmaz!
Bu kadar sinirle top oynanmaz.
Sonuç olarak bu adamları birisinin toparlaması, kısa zamanda kendine getirmesi gerek. Bunu kimin yapacağını da siz düşünün...