22 Eylül 2011 | Perşembe

Trabzonspor klasiği!

Hangi özelliği ile 'Karadeniz Derbisi'dir, "Karadeniz rekabetidir" onu bilemiyorum! Tamamen uydurma! Ezeli rekabet mi bunu söyleten? Rakamlar, istatistikler mi? Şampiyonluklar mı?
Yoksa rekabetin son 10 yılı mı? Nedir?
Bir somutlayın da biz de öğrenelim! Bir medya pazarlama yöntemi olarak Karadeniz derbisidir, ona eyvallah! Gerilimi, tansiyonu artırma adına Karadeniz derbisidir, ona da eyvallah!
Ama o kadar. İçi dolmaz o işin!

***
Karadeniz şehirlerini futbol yoluyla birbirine düşüren zihniyet bakın yıllardır ne yapıyor?
Şehirlerinin takımlarına gönül verenlere tek sözümüz yok, olamaz da. Ancak, şehirlerinin takımları genelde 2. takımları olanlar, duydukları İstanbul sempatisiyle Trabzonspor'a bileniyor, biletiyorlar!
Şehirlerinin takımlarına zerre katkısı olmayan bu kişiler, gönül verenleri de kışkırtıyorlar. Türlü düşme hikayeleriyle üstelik!
Gidin bu şehirlerimize, bir kaç mahalle dolaşın, asılı bayrakları görün, ne demek istediğimizi çok iyi anlayacaksınız!
Bakın Rizespor, Trabzonspor gerçek taraftar düzeyinde bu sorunu çoktan halletti.
Araya başkaları girmeyince sorunlar anında çözülüyor.
***
Maçın önüne geçen gereksiz işler olmasa bu konulara girmeyeceğiz ama olmuyor! Zokora'nın birçok alanda açık kapattığı, Burak Yılmaz'ın gol attığı, top sakladığı, adam geçtiği, Colman'ın kendi kendine rotasyon uyguladığı bir karşılaşma izledik.
Klasik 1-0'a kilitlenen, geleneksel Trabzonspor maçlarından biriydi dün geceki! Samsunspor'un sertlikle aldığı kartlara, itirazlarla aldığı kartlarla cevap veren bir Trabzonspor...
Adım adım, bir takımın gol yiyeceğini herkesin görmesi, hocasının müdahalede gecikmesi.
Tercih hataları. Orta sahayı rakibine kaptıran, orta alanda top tutamayan Trabzonspor.
Ve bir Trabzonspor klasiği yenilen son dakika golü. Şaşırmadık!
Söyleyecek çok şey yok.
Lig öyle ya da böyle oynanacak gibi!
Lig ayırmayın!