Cazibe Ligi...

BurakYılmaz'ın gidişi konusunda baştan görüşümü belirteyim.
Takım arkadaşlarına saha içinde yaklaşımı, tribünlere ve kulübeye dönük hareketleri sonrası, onun takımına olan saygısını bariz yitirmiş olduğunu biliyordum.
Böyle bir oyuncunun satılması kadar doğru bir hamle olamazdı.
O söz'leşmesinin gereğini yapıp gitmiştir.
Sözlerinin değil!
Tıpkı yakın arkadaşı gibi!
Elbette, bu güzel hikayenin sonunu böyle bitirmek gerekmiyordu.
Karakteri, hayat anlayışı, bundan sonraki hayat kurgusu tamamen şahsını bağlar.
Onun; "Türkiye'de Trabzonspor'dan başka hiçbir takımda oynamam" sözü 'ar'şivler de mevcut.
Ve neden söylendiyse onu da bilmiyorum ama; "Trabzonspor razı gelmez ise Burak'ı almayız" sözleri de 'ar'şivler de mevcut.
Herkesi ettiği sözlerle baş başa bırakmak en doğrusu sanırım...

* * *

Gelelim Trabzon'dan İstanbul'a futbolcu göçüne...
Trabzon şehrinin, cazibe liginde her seferinde İstanbul'a yeniliyor olması...
Ve sonrasında iç-dış fırsatçılar tarafından yutuluyor olması Trabzon şehrinin bir hatası değil.
Trabzonspor'un da hatası değil.
Bu durum, bu ülkenin temel sorunu.
Üretenin, kıymetlendirenin ayıplanması diye bir şey dünyada yok...
Son yılların en üretkeni Trabzonspor, gerçek bir lokomotif (Moskova'dan oyuncu alanlar değil) gibi çalışıyor.
Futbolcuların bu vahşi cazibeye kapılıyor olması ülkemizin her şehrinin ortak derdi.
Giden oyuncuların İstanbul'da aidiyetsiz ve takım ismine bakmaksızın yaptıkları tercihler, Paraspor'un İstanbul'un tek büyüğü olduğunu gösteriyor.

* * *

Düşünün...
Liglerimiz, haziran, temmuz, ağustos, eylül aylarında oynanan bir yaz ligi olsa...
Bugünün koşulları için yazıyorum...
Futbolcular İstanbul'u değil, Ege ve Akdeniz'i tercih etmez miydi yaşamak için?
Birinciliği uzak ara bugünün en cazip yeri, Çeşme'nin Çeşmespor'u almaz mıydı?
Marmaris, Bodrum, Fethiye de peşine takılırdı Çeşme'nin...
Diyeceğim o ki, mesele cazibeli yerleşke meselesidir.
O nedenle; Kimse İstanbul'un nimetlerine sırtını dayayıp Trabzon üzerine ahkam kesmesin.
Yıllardır, her kafasını kaldırdığında belgeleriyle sabit: "Büyükler arası ittifakları" unutacak değiliz.
İstanbul dışına çıkan şampiyonluğun sizleri nasıl tedirgin ettiğini iyi biliyoruz. "Siz de oyuncunuzu elinizde tutamıyorsunuz" basitliğine kaçmasın kimse. Ülke gerçekleriyle biraz yüzleşin.
Trabzonspor'un ve Trabzon'un nelerle, kimlerle mücadele ettiğini görün.
Tabii İstanbul'dan görebilirseniz!