Tello ve Tabata...

Puan yitirme kredisini Kayserispor hesaplaşmasına dek cömertçe harcayan Beşiktaş, kalan tüm maçlarını final havasında oynayacak. Kayseri deplasmanı, 'tam bir final' maçıydı. Bu final, öncelikle Mustafa Denizli'nin; rakibi şaşırtan, ilk bakışta 'korkak futbol' görüntüsü veren, gerçekte 8 savunmacılı, 3 ön liberolu 'risksiz hücum taktik ustalığı', Tello'nun; ülkesinin depremden yerle bir olduğu acılı gününde coşkulu futbolu ve İbrahim Toraman'ın iz bırakan ayaklarıyla kazanıldı. Doğrusu Şilili, 'adam gibi' oynaması için ülkesinde deprem olmasını beklememeliydi! Ve bir sitem... Zorlu Kayserispor finalinde imzası olanlardan İbrahim Toraman, hakkı olan Milli Takım formasını giymesi için Fenerbahçe ya da Galatasaraylı mı olmalıydı? Tarafsız ol, Oğuz Çetin hocam!

Sambacı neden yok?
Final havası, Beşiktaş'ı bundan sonraki maçlarda da gergin ve stresli yapacak. Bundan sonra yitirilecek tek bir puan, futbolcuları moralmen de geriye götürecek. İlk yarının ortalarından beri maçlarını stresli oynayan Beşiktaş, bu yüzden gerçek performansını sahaya yansıtamadı, seri puanlar yitirdi. Başta hücumcularının gol vuruşlarındaki beceriksizlikleri ve Mustafa Denizli'nin, futbolcu tercihinde yaptığı bazı yanlışları yüzünden bu ortamı yaşadı. Örneğin Tello... Gerçekte sol çizgi oyuncusu olan Şilili'den "ofansif orta saha oyuncusu" yaratmaya çalışan Denizli; Tabata'dan daha olası verimi almak için ısrarcı olmadı, tersine Denizlispor ve Gençlerbirliği galibiyetlerinde golleriyle rol alan Brezilyalıyı sonraki Galatasaray ve Kayserispor maçlarında kızağa çekti. Oysa sambacı mücadeleci, topla süratli ve çabuk, adam eksilten, pozisyon üreten, etkili şutlar ve goller atan attıran özellikleriyle, final haftalarında Beşiktaş'ı galibiyetlere taşıyabilecek yeteneklere sahiptir. Şans bulamamasının nedenlerini bir türlü bulamadım.