Nihat'a yuuh!

Kariyer rekoru kırdığı Real Sociedad'da Real Madrid ile şampiyonluk mücadelesi verdi. Beş sezon formasını giydiği Sociedad'da tastamam 145 maç oynadı, 59 gol attı.
Formu, başarısı, golleri İspanya'da övgülerle konuşulurken, transfer teklifleri yağmaya başladı. Villarreal'i tercih etti. Fırtına, Villarreal'de de esti. Üç sezonda 43 maçta 24 gol kaydetti.
Bu kez teklif, yuvasından geldi. Ve sekiz yıllık İspanya seferi, yuvaya dönüşüyle noktalandı.
İspanya'da, dillerden düşmeyen başarısını yuvası Beşiktaş'ta da sürdürmesi bekleniyor, inanılıyordu.
Ama Beşiktaş'tan önce vatani görev bekliyordu Nihat Kahveci'yi. Koştu, gitti de. Ancak bu gidiş, sezon hazırlığında arkadaşlarından geri kalmasına neden oldu. Nitekim bir yığın pozisyonu kendine yakışmayacak becerisizliklerle, şanssızlıla kaçırınca eleştiri oklarına hedef oldu.
Buna karşın Mustafa Denizli, inançla, ısrarla oynattı Nihat'ı. Ama milli futbolcuda düzelme, golcülüğe dönüş bir türlü olmuyordu!

TRİBÜNLERE HİÇ YAKIŞMADI
Bu sezonu arkadaşlarıyla birlikte açtı ama o eski Nihat, yine bir türlü geri gelmiyordu! Mustafa Denizli gibi Bernd Schuster de İspanya'daki başarılarına yakından tanık olduğu Nihat'a inanıyor, ısrarla forma veriyordu ama yıldızda hâlâ eskiye dönüş yok!
Evet, ne oldu Nihat'a? Bizce başarısızlığın iki nedeni olabilir; 1- Fizik güç yetersizliği. 2- Gol vuruşlarında şanssızlık ve beceri kaybı...
Her şeye karşın, "Beşiktaş'ın çocuğu" diyerek bağrına bastığı Nihat'a tribünlerin; "yuuh, ıslık" sesleri cok çirkindi!
Haksızlıktır!
Vefasızlıktır!
İki yüzlülüktür!
Nihat, bunları asla hak etmedi. Bu tezahüratlar dillere destan tribünlere de asla yakışmadı!
Umarım tekrar etmez...