Son dakikada yıkıldık

Beşiktaş'ın, son yıllarda kendisine sürekli ters gelen İstanbul BŞB karşısında maça çok hızlı başladığını söylemek pek doğru olmaz. Maçtan önce düşündüğüm gibi hava şartları, Kartal'ı rakipten daha fazla zorluyordu. Buna rağmen ilk 15 dakikada üç kez gole yaklaşıldı. Özellikle Quaresma'nın getirdiği topta Nobre'nin kafa vuruşu skor üstünlüğünü ele geçirilebilirdi.
İlk yarı boyunca önceki maçlara göre biraz daha zayıf olsa da sürekli gol arayan, oyun kurmaya çalışan bir Beşiktaş ve karşısında faullerle Beşiktaş'ı durdurmaya çalışan bir rakip izledik. Futbolun adaletinin olmadığını, Belediye gol pozisyonuna bile girmeden, bir kaleci hatası ile gol bulunca bir kez daha görmüş olduk. Aurelio'nun pozisyonu bence kırmızı kart olmamalıydı. Çünkü orta sahada oluşan kargaşada, topu kaybetmemeye çalışan Aurelio'nun ayağı istemeyerek rakibine gitti.
Maalesef, hakem bu konuda çok rahat bir kırmızı kart çıkardı.

Futbolun adaleti yok
İkinci yarı Nobre'nin oyundan çıkmasıyla Quaresma biraz daha Almeida'ya yaklaştı ve zaman zaman ikinci forvet görevi görmeye başladı. Kara Kartal yıldızlarla dolu bir kadroya sahip olmasının avantajını, Simao'nun mükemmel golü ile skora çevirdi.
Eksik mücadele etmesine rağmen hâlâ oyunun kontrolüne sahip olan Beşiktaş, orta sahadan Almeida ve Quaresma'nın koşu alanlarına toplar atarak etkili olmaya çalıştı.
Ama maalesef sonuç alınamadı.
Maç boyunca tek yapabildiği sertlikle rakibi bozmak ve uzun toplarla adam kaçırmak olan İstanbul BŞB gibi bir takıma karşı kaybetmek güzel olmadı. Ancak ne olursa olsun umudumuzu kaybetmeyelim.
Beşiktaş, ilerleyen haftalarda, bu şekilde futbol oynamak istemeyen takımlara karşı mücadele etmesini de öğrenecektir.
Bu takıma sonuna kadar inanın.