01 Kasım 2013 | Cuma

1974'e gidelim

Fatih Terim'in basın toplantısında açıkladığı her detay hemen hemen herkes tarafından biliniyordu.
Ama itiraf edeyim ki bazı detayları hocanın ağzından duymak tokat gibi geldi bana.
Hoca kendisine reva görülen entrikaları ifade ederken adeta acı çekiyordu. Ben karşımda kızgın ve öfkeli değil de, rencide olmuş ve hayal kırıklığına uğramış bir Fatih Hoca buldum.
İzleyenlerin dikkatini çekmiştir; basın toplantısında hoca soruları yazılı olarak aldı ve soruların sahibini ifşa etmeden yanıtladı.
En sondan bir önceki soru benimdi. Hocanın yanıtı da "Arkadaşlar her şeyin yanıtını bizden bekliyorsunuz" diye başladı. O soruyu bu yazının sonunda bulabilirsiniz?

Ne yapıyorlardı?
Aslında kendimce, o soruyu yönelterek tüm bu yaşananlara dair esas gerekçeye dikkat çekmek istemiştim. Bir anlamda konunun özüne inmek. Belki de bunu tam olarak yorumlayabilmemiz için zamanda bir yolculuk yapmak ve 1974 yılına gitmek gerekiyor.
Galatasaray Lisesi mezunu Ünal Aysal, Adanalı futbolcu Fatih Terim Galatasaray'ın yolunu tutarken ne yapıyordu acaba? Liseyi bitirir bitirmez 1960 yılından itibaren iş hayatına başlayan Aysal, 1970-72 yıllarında Koç Holding bünyesinde 'ihracat koordinatörü' olarak görev yapmış.
Ünal Aysal, belli ki bu görevi vasıtasıyla kurduğu ilişkilerle hızla yükselişe geçmiş ve kapağı 1973 yılında Brüksel'e atmış, burada bir firmanın ticaret müdürü olarak çalışıyordu.
Fatih Terim ise 2. Lig'de şampiyon olarak 1. Lig'e çıkan Adana Demirspor'da sergilediği oyun ile herkesin takdirini topluyor ve Galatasaray'a transfer oluyordu.
İkisinin de sonraki hayatı malum; birisi iş hayatında hızlıca yükselip, milyarlarca liralık bir servete sahip oluyor, diğeriyse futbolda tek kelimeyle yaşayan bir efsaneye dönüşüyordu.

Futbol öğretemez
Ve yolları kesiştiğinde Aysal 70, Terim ise 58 yaşındaydı.
Terim'in Aysal'a patronluk yapması ve Aysal'ın Terim'e futbol öğretmesi için çok geçti.
Yaşananları anlamak için Terim karakterinden yola çıkmak bence çok yanlış olur.
Fatih Terim varsa tüm unsurlarıyla futbol ona emanettir.
Onu by-pas ederek futbolcularla prim pazarlığına girmek, galibiyette sadece futbolculara teşekkür etmek, transferi onunla inatlaşarak eda etmek ancak onu çileden çıkartmak için, kasten yapılır.
Esas soru; Aysal'ın gayesi ne idi? Basın toplantısında bu gizemi kaşımak adına Terim'e şu soruyu sormuştum; "Yöneticiler tesislerde, ekranlarda ve sayfalarda olmak için neden bu kadar hevesli?"
Fatih Hocam; bu sorunun yanıtını birlikte bulursak, tüm bu saçmalıklara karşı koymamız da o kadar kolay olacak. Ama siz ve sizin gibi spor adamları olmadan bunu gerçekleştirmemiz imkansız ve sanırım bunun için teknik direktörlükten fazlasını hedeflemeniz gerekiyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor