İstediğini aldı

Ezberlediler artık. "Trabzon'a karşı nasıl oynanır" taktiğinde söz birliği etmiş gibiler.
Yeni tabirle 1. bölgede savunma oynayacaksın, eski anlatımla Çanakkale geçilmez! Baştan sona hiç değişmedi. Hücum eden Trabzon 5 dakikada bir kontraya çıkan Kasımpaşa.
Kimileri futbolcu kalitesinden der, düşüncem bordo-mavinin gücünden. Rakipler korkuyor resmen. Maçın başında gereği yokken bu derece arkaya gömülmenin başka ne sebebi olur? Ederi fazladır bordo-mavililerin... Doğrudur, yanlış olan en başından kabullenmiş olmak.
Nasıl olsa kaybedeceksin. Hiç olmazsa biraz oyna da futbola katkın olsun.
Geçen her dakika maçın hikayesi netleşti. İkiye bölünmüş Trabzon. Hücum eden dört kişi, kaleci Onur dahil savunan beş kişi.
Ortada yalnız kalmış Selçuk ve Colman o anki duruma göre öne ya da arkaya yetişebildikleri yere kadar koştular.

Şartlar buna mecbur ediyor
Senenin başından devrenin arasından bir yanlış yapılmış görülüyor. Takım savunmasına katılmayan dört futbolcu ile oynamak risk elbet. Fakat şartlar bunu mecbur ediyor. Seneler geçti sol ayağı ile topa değen bir hücumcu bulunamadı. İşte Burak Yılmaz cezalı yerine Yattara forma giyiyor.
Bilinen futbolunun yarısına gelemedi. Kulübede oturan başka biri? Çıksa, çıksa bu kadro çıkardı. Bu kadar hücumcunun bir arada olduğu takım atak organize etmekte zorlanır.
Olmadık yerden pozisyon çıkarır, atağı sonuçlandıramadığı anlardan kontra yer...
Tarife uygun seyrediyordu maç.
Hücumda yeterli sayı hep mevcuttu. Ağır yük zorluyordu Selçuk ve Colman'ı... Üç işi bir arada yapmak kolay değildi. Bininci kere yakaladığı pozisyondan 901.'yi kaçırdı Umut. Yattaravari birkaç figür, sonuç vermeyen ortalar. Çok geçmeden gol nereden gelir sorusu cevap buldu.
Ön tarafın eli ayağı tutar iki elemanı golü üretti. Pawel-Jaja diyaloğu ustalık dolu bir gol getirdi. Trabzonspor istediğini aldı.