Suç ve ceza!

Belediyenin kendilerine tahsis ettiği otobüsün camlarını kıranlar? Tribünden şişe atıp çocukları ölümle burun buruna getirenler. Tribünden şişe atıp Fenerbahçeli futbolcuların hayatlarıyla oynayanlar.
Derbiye belinde silahla girmek isteyenler...
Saymakla bitmez. Fenerlisi, Beşiktaşlısı, Galatasaraylısı hiç fark etmez. Tribünlerde binlerce adam gibi adam var ama azımsanmayacak sayıda da çapsız abidinler var.
Bize düşen ise bu çapsız abidinlerle mücadele etmek.
Peki edebiliyor muyuz? Hayır!..
Adam otobüsün camlarını parçalayarak geldiğinde karakola götürüleceğine tribüne girebiliyorsa bu işte bir yanlış var demektir.
Öte yandan PFDK'nın sahaya atılan rakı şişesi nedeniyle Galatasaray'a bir maç seyircisiz oynama cezası vermesi bu anlamda çok önemli.
Düne kadar bu tür olaylarda 'isabet' şartı arayan ve sahaya atılan yabancı madde kimseye isabet etmez ise seyircisiz oynama vermeyen PFDK artık daha sağlam bir zeminde duruyor.

Kararlılık göstermeliyiz
Çünkü aksi halde 'isabet ettirene kadar atmak serbest' gibi garip bir durum ortaya çıkabilirdi!
Küfürle mücadelede ne kadar kararlı görünüyorsak bu tür olaylarda da aynı kararlılığı göstermeliyiz.
Çünkü maçta topluca edilen küfür adam öldürmezama sahaya atılan şişe öldürebilir. Bu bakışla PFDK'nın cezasını çok önemsiyorum.
Diyeceksiniz ki o zaman her şişeyi alan maça gitsin rakibinin sahasını kapatsın!
Ortam böyle bir provakasyona müsait olsa da buna tedbir almak imkansız değil. 500 milyon dolarlık bir futboldan söz ediyorsak ciddi bir araştırma ekibi kurup bu işi çözebiliriz. Görevli profesyoneller araştırır ve olaya sebebiyet verenin yedi ceddini ortaya çıkarırlar.
Ortada bir pravokasyon varsa ona göre ceza verilir, yoksa ona göre.
Olması gereken budur.