Tavşan yürekli aslanlar!

Kamuoyunda 2-3 çok bilen yorumcu var.
Önümüzdeki sene bunlar ya düzelecek ya gidecekler. Türk futboluna zarar veriyorlar! Aziz başkanın söylediği bu...
Bir hafta bekledim kim ne yazacak diye? Yağdanlıkları değil... Her ayın bilmem kaçında Aziz Yıldırım'la toplanıp hoş sohbetler edenleri hiç değil.
Gerçek gazeteciler ne yazacak diye bekledim.
Hıncal usta, Kemal usta, Öcal usta... Tam takip etmedim, belki birkaç cesur kalem daha yazmıştır ama o kadar.
Aziz Yıldırım ya gidecekler, ya düzelecekler diyor.
TSYD'den tık yok... Alemin kralı gibi dolaşan yorumcular sus-pus olmuş. Herkesin ödü patlıyor. Bazılarının üzerinde aslan yelesi var, bazıların elinde kartal pençesi, falancası mangal yürekli, filancası acayip delikanlı ama bir kez daha gördük ki çoğu tavşan yürekli! Aziz Yıldırım'ın hedefi belli. Türk futbolunun üzerindeki baskısını arttırmak ve yarı resmi hale getirmek. Şu kongrede istediği isim federasyon başkanı olursa dev bir adım daha atmış olacak.

Dikensiz gül bahçesi aranıyor
Sonra... İsteneni yazmayan gitsin!!! Yetmez. Tribünde sessiz sedasız oturmayanlar da gitsin!!! Futbol mühendisi bunlar.
Önce futbol dünyasını dize getirecekler, sonra medyayı, sonra tribünleri. Dikensiz gül bahçesi arıyorlar.
Son dönemde yaşanan bazı gelişmeler beni yıllar öncesine alıp götürdü. Sadri Şener'in ilk kez başkan olduğu yıllara Atletico Madrid-
Trabzon maçına gitmiştik. İspanyol kulübünün yanılmıyorsam Hill adında kendini padişah zanneden bir başkanları vardı. Birkaç yıl önce vefat etti. O maçta Başkan Hill, stada gelmeden önce korumaları basın odasına gelip bir kaç gazeteciyi işaret ederek, "Sen, sen ve sen dışarı" diye emir vermişlerdi. Gazeteciler de mafya başkanın köpekleriyle boğuşmak yerine tıpış tıpış terk ettiler stadı. Kimbilir belki biz de o günlere doğru gidiyoruz. Ne de olsa aramızda kendisini padişah zannedenler var.