Ozi diye biri!

Letonya karşısında en büyük hatamız yanlış oyun kurgumuz ve yumuşak orta sahamızdı. Terim aynı çukura iki kez düşmedi! Savunmanın sağında Şener başladı, ortada Ozan… Ve en önemlisi formda Oğuzhan da ilk 11'deydi… Rakibi tartarak, gereksiz yere topla oynamadan, hatta ölü bölgede topu Hollanda'ya bırakarak akıl yolunu takip ettik. Atacağımız bir gol dengeleri lehimize değiştirecek ve oyuncularımıza özgüven verecekti. O gol, Ozi'den geldi.
Topu önüne harika aldı, hafif sağa çekerek uzak köşeye yapacağı plasenin riskini neredeyse sıfırladı ve kilidi açtı..
İkinci golde Arda'nın, üçüncü de ise Caner'in takipçiliği vardı… Bıkmaz, pes etmez, koşar, çabalarsanız başka bir zaman boş kaleye girmeyen top "sizin emeğinize saygıyla" gösterircesine iğne deliğinden geçer!. Arda'nın golü de, Burak'ın finali de bu tezi doğrular nitelikteydi; top iğne deliğinden geçti.

Snejider-Van Persi silindi
Arda sakatlanmasa Terim onu çıkarır mıydı bilmiyorum ama sakatlanmadan çıkmalı, hatta ikinci yarıya başlamamalıydı, çünkü görevini yapmıştı. Aynı şeyi kötü gününde olan Hakan Çalhanoğlu için de söyleyebilirim. Nitekim Olcay ve Mehmet Topal girince o bölgede hakimiyet kurmakta zorlanmadık, biz iyi yapamasak da Hollanda'nın organize olmasını önledik.
Ne Sneijder etkili olabildi ne de Van Persie? Memphis bildik oyun karakteriyle sağ kanadımızı zorladı hepsi bu.
Hollanda'ya bir net pozisyon verdik onda da Volkan işini iyi yaptı. Kazandık ve artık yolumuz açık, çok şükür...
Grup maceramızda tekrar ipleri kendi elimize almayı başardık. Teknik adamlar macera aramaz ve aklın yolunu takip ederlerse bu takım hedefine varır.
Dün her biri ayrı güzeldi ama Serdar Aziz ve Ozan Tufan ayrı kritik anlarda el feneri olup yolumuzu aydınlattılar.
Kazandık, mutluyuz.