Kritik galibiyet

Galatasaray'ın Manisaspor karşısında sergilediği futbolu beğenmek mümkün değil. Ancak bir takım 'büyük takım' ünvanına sahipse futbol oynamadığı kritik maçları da alabilmeli hele böylesi kritik bir dönemde. Dün G.Saray'da ayakta duran üç isim vardı. Neill, Mehmet Topal ve Keita. Gerisi yalan koşularla gezindi durdu. Buna maç boyunca birkaç önemli pozisyona giren hatta ikinci golün asistliğini üstlenen Arda'yı da dahil edebiliriz. Galatasaray yorgun, hedeften uzak, sanki ligi bitirmiş bir takım görünümünde. Oysa hâlâ şampiyonluk mucize olsa da lig ikinciliği şansı var. Buna rağmen futbolculardaki bu umursamazlık niye anlamak mümkün değil. Manisaspor önünde 4-2-3-1 düzeni ile çıkan, gol ümitlerini de ilerde tek Baros'a yükleyen Rijkaard'ın Aslanları ilk yarıda rakibini zorlamayı denemedi. Orta alanda topu gezdirmeye çalıştı, çok pas kaybı yaşadı. Gol pozisyonunda da Elano aslında kalabalık ceza sahası içine pas atmadı şut çekti, Keita fırsatçılığını kullanınca auta gidecek olan top ağlarla buluştu. İlk yarıda zaten akıllarda kalan başka pozisyon oluşmadı.

Zorla da olsa kazandı
İkinci yarının başında ciddi Galatasaray atakları vardı. Önce Santos, sonra Keita ardından Baros inanılmaz goller kaçırdı. Hele Baros'un kaçırdığı mucizeydi. Dört kez üst üste kazanılan korner de gol getirmedi bu süreçte G.Saray'a. Bu rüzgarı atlatan Reha Kapsal'ın öğrencileri, 55-60 arası G.Saray'a zor anlar yaşattı. Mehmet Nas-İsaac işbirliği ile Manisa iki net golden oldu. Bu dakikalarda ev sahibi ekibin atacağı bir gol çok şeyi değiştirebilirdi. Arda'nın Baros'a "Alda at" diyerek skoru 2-0'a taşıdığı süreç sonrasında bile Manisaspor dağılmadı. Kapsal defanstan Mehmet Güven'i çıkarıp yerine Ergin Keleş'i oyuna aldı. Bu hâlâ Manisa'nın golü düşündüğünün belirtisiydi. Gol de geldi zaten ama golü G.Saraylı Mehmet Topal'la kendi kalesine attı. G.Saray için zor maçtı. Zor başladı, zor bitti.