İki yüzlü Aslan

Galatasaray ciddi bir çöküşiçinde. Bu durum olası bir patlayışınhabercisi ya da dibe vurmanın son aşaması olabilir.
G.Saray aciz, ruhsuzve güven faktörünü yitirmiş bir takım olmuş. Sahadaki 11 futbolcu da, G.Saray formasına yakışmıyor. Mücadele etmeyen, kaderine razı bir takımı taraftarı da çok kısa bir süre içinde terk edecektir.
Taraftar savaşan, canını dişine takan, tekmeye kafa koyan futbolcu ister. Bu takım yenilse bile taraftar arkasındadır, alkışını eksik etmez kalbini ve heyecanını onunla paylaşır. Daha liglerin ikinci haftası oynanmadan taraftar yönetimi ya da bir yöneticiyi istifayadavet ediyorsa, yönetiminde artık şapkasınıönüne koyup düşünüp taşınması gerekir.
Sivas yenilgisi sonrasında kimse teknik-taktiği tartışmadı. G.Saray'ın gittikçe yitip giden mücadele gücünü tartıştı, bunun nedenleri sorguladı. Galatasaray gibi bir takım nasıl kolay gol yer bunu tartıştı. Karpaty maçının ilk yarısıda Sivas maçının genelinden farklı değildi.

G.SARAY RUHUNU ARIYOR
İlk yarıda G.Saray bir kez rakip kaleye inebildi.
Rakip Karpaty ise sessiz-sakin arı gibi çalıştı.
G.Saray inanılmaz pas hataları yaptı. Kuznetsov ve Zenjov'la ağlarımıza giden goller, bu çalışmanın ürünüydü.
G.Saray ilk yarıyı protestolar altında terk ederken, aynı taraftar Karpaty'yi alkışlıyordu.
İkinci 45'e G.Saray golle başladı. Kewell'ın asistliğinde Baros'un fırsatçılığı ilk golümüzü getirdi. Ardından yine Kewell-Baros ortaklığı beraberlik golünü de getirdi. Ama ilk yarıdaki o vurdumduymazlık G.Saray'ın belki de rahat alabileceği maçın zora girmesine neden oldu.
Tek devrelik futbol ancak bu sonucu ortaya çıkardı. Beograd'la da Ali Sami Yen'de 2-2 berabere kalan G.Saray rakibini evinde 5 golle geçmiş elemişti. G.Saray aynı tarifeyi Karpaty'e de uygulayabilecek mi, bekleyip göreceğiz.
Bu skor kimseyi umutlandırmasın. G.Saray ruhunu arıyor. Bunu nasıl bulur onu da yöneticiler ve teknik heyet düşünsün.