İkisine de alkışlar

Trabzonspor kazandı. Teknik adamların atak futbol anlayışlarına, futbolcuların hırsları ve oyunu güzelleştirmelerine ve nefis kurtarışları için iki kaleciye de alkışlar. Goller, futbol ve kaçanlar " İşte futbol" dedirtti.
Harika bir ilk devre izledik. Ersun Yanal ile Hikmet Karaman'ın taktik savaşının hareketli geçmesini bekliyorduk, yanılmadık.
Top iki kale arasında gidip geldi. Ersun Yanal'ın Costant'ı solbeke almasına anlam veremedim. Özellikle Fatih, birkaç kez gole geçit vermedi. Baskı üstüne baskı kuran Trabzonspor da Serkan'ı geçemedi. İlk yarı karşılıklı atılan gollerle sona erdi.

Dostluk kazandı
Yanal devrede Costant'ın yerine Yatabare'yi aldı. Rizespor'da Sylvestre, oyunu iyi yönlendirdi. Holosko'nun kale önüne pasına Kweuke'nin boş kaleye golü atamaması Trabzonspor için şanstı. Bu yarıda da tempo düşmedi. Sefa'nın kafa golü, bordo-mavilileri rahatlattı. Trabzonspor, baskıyı arttırdı. Ama golü de bordo-mavililer yedi. Ofsayttaki Kweuke beraberliği sağladı. Trabzonspor'un atakları, Serkan'da erirken, Sefa, Yusuf'un "al at" asistini gole çevirdi. Rizespor pes etmedi. Fatih iki tehlikede geçit vermedi.
Hakem Abitoğlu, Giray'a ikinci sarıyı gösteremedi. Ve güzel maçta 3 puan Trabzonspor'un oldu. Not: Maçtan önce Ersun Yanal, Hikmet Karaman'ı elini beline atarak koridordan aldı, konuşarak yedek kulübesine kadar götürdü.
Bu güzellik, en az maç kadar önemli.