01 Kasım 2011 | Salı

Beşiktaş kabuk değiştiriyor

Kiev maçı öncesinde altı kişi ter akıtırken beş kişinin ayağına top beklediği bir Beşiktaş vardı.
Carvalhal sonunda bu gerçekle yüzleşti. Önce orta sahayı Veli, Ernst, Necip ve Aurelio gibi mücadeleci oyunculardan kurdu.
Ardından savunmaya Hilbert'i ve son olarak da Tanju'yu monte etti. Bunlar doğru hamlelerdi.
Beşiktaş orta sahasında yaratıcı oyuncu yokmuş, kime ne?
Bu ligde yaratıcı oyuncuyla nereye varabilirsiniz ki? İspanya liginde miyiz, burası Spor Toto Süper Lig. Burada mücadele eden kazanır, modern futbol oynamaya çalışan değil.

QUARESMA GERÇEĞİ
Quaresma, Beşiktaş taraftarının gözdesi bir yıldız. Tamam çok top eziyor, gereksiz fantezilere kaçıyor bunlar doğru.
Peki ama Quaresma'sız bir Beşiktaş rakip kaleye nasıl gidecek bunu bilen var mı?
Doksan dakikanın 70'inde top ezsin, 20 dakikada iki asist yapar, bir şut atar yine oyunun kaderini değiştirir.
Ben dahil hepimiz onu böyle kabul etmek zorundayız.

TRİBÜNLER NEDEN BOŞ?
Birçok neden saymak mümkün. Her gün maç var, birçok Avrupa Ligi yayınlanıyor, insanlara bir bıkkınlık gelmesi doğal. Biletler çok ucuz değil ve üç günde bir maça gitmeye cüzdan dayanmaz.
Cüzdan dayansa evde hanım vır vır eder, çocuk mızmızlanır vicdan dayanmaz. Önümüzdeki sezon bu kadar bile seyirci bulamayabiliriz. Uyarması benden.

UEFA YİNE VURDU
PLAY-OFF sisteminin her yerinin arızalı olduğunu anlatıyorum bir süredir. İşte UEFA da bir arıza buldu. "Tamamlanmamış bir ligde ilk bölümü lider bitiren takımı Şampiyonlar Ligi'ne gönderemezsiniz!" dedi. Federasyon da mecburen statüyü değiştirdi. Bu statü daha çok değişir, haberiniz olsun.

CARVALHAL'İN BABA YÜREĞİ
Carvalhal adam... Hem de adamın kralı... Beşiktaş'a gelmeden önce yaşadığı büyük bir acı var, iki evladını trafik canavarına kurban vermiş.
Kan kusup kızılcık şerbeti içtiğini söylüyor. Derin acılar sessizdir...
Erdem Ulus kardeşimin bu konuda yazdığı duygusal yazıyla bizim daha önceki yarım-yamalak duyumlarımız örtüşünce önce A Haber'de insanlara en doğrusunu söyledim.
Şimdi de burada yazıyorum. Ve bir daha bu konuda tek kelime etmeyeceğime de söz veriyorum. Çünkü böylesi acıların reytingi de olmaz, tirajı da.
Carvalhal acısını yüreğinde yaşayan bir baba. Dolaysıyla bu acının sayfaları süslemesini asla istemiyor. Erdem kardeşim onun haksız yere çok eleştirdiği bir ortamda iyi niyetle bu tarafını ortaya koydu. Bence olay bu noktada kalmalı.
Carvalhal bu konuda tek kelime etmedi ve muhtemelen etmeyecek. Çünkü insanoğlunun ne kadar acımasız olduğunu iyi biliyor. Yarın bir dengesiz kalem, "Sen kendine acındırmak için böyle yapıyorsun!" türünden acımasız bir iftira da atabilir. O da bunu biliyor.
Acısını yüreğinde yaşamak isteyen bir babaya herkes saygı duymalı. Bir yürek yarası tekrar tekrar hatırlatılıp acılara acı katılmamalı.
Carvalhal adamın hası... Yüreğindeki acısıyla Beşiktaş'la hayata tutunmaya çalışan, yeni bir hayata, yeni bir pencere açan Kartal yürekli bir savaşçı.
Deniyor ki, böyle bir şey yok! Keşke öyle olsa. Keşke Erdem'in yazdıkları, benim öğrendiklerim hep yalan olsa.
Bir baba evlat acısı yaşamamış olacaksa ben yalancı olmaya dünden razıyım.

MHK BİTMİŞTİR!
Halis Özkahya Beşiktaş'ı yaktı, kimsenin sesi çıkmadı. Mersin maçında Fener'i kurtaran iki fahiş hata yaptı, MHK yine sustu. Onun yarı tecrübesinde olmayan Abdullah Yılmaz, Servet'i yanlış kartla atınca MHK Başkanı Yusuf Namoğlu esti, gürledi. Bu eyyamın kralıdır!
Hakemlere sinyal vermektir! Verilen sinyal şudur: Fener'i kollayanı severim, G.Saray'ı yakanı döverim.
Beşiktaş ve Trabzon'a atış serbest!

NİLÜFER ÇİÇEKLERİ
Cevdet Ünüvar kardeşimin eşi Arife hanım taş atan çocuklara yüreğini açmış. Onları "Nilüfer çiçekleri" olarak kucaklamış. Dünün taş atan çocukları bugün "Kürt olarak doğduk ve bununla gurur duyuyoruz ama ülkemizi de çok seviyoruz" diyorlar. Herkesin ahkam kestiği noktada bir hanımefendi "taşın" altına elini koymuş, kafasına taş yemeyi göze almış ve çocukları kucaklıyor. Umalım ki örnek ola!

STAT BASTIRACAKLAR!
Fenerbahçe taraftarı derbide kapıları kırmak zorunda kaldıysa herkesin alması gereken çok ders var. Önce yetkililer icraatlarını gözden geçirmeli.
Sahte biletle oraya gelenler neden kontrol edilmedi bu bir. Hadi geldiler neden yeni yasaya göre işlem yapılmadı bu iki. Millet aya gidiyor biz iki bin kişiyi bir stada sokamıyoruz bu da üç.
Öbür taraftan bu olayı "Fenerbahçe taraftarı İnönü'yü bastı!" türünden tahrik edici manşetlerle duyaranlara da Allah selamet versin.
Hiç utanma yok bunlarda.
Şimdi de stat basma geleneği başlatmak gibi sapkın düşüncelerin ne kadar tehlikeli olabileceğinin farkında dahi değiller.
Oysa yeni bir yasa var. Bu tür saçmalıkları da yasaklıyor. Bence birileri işin bu tarafından da bakmalı. Bu tür tahrikleri yapanlardan hesap sorulmalı. Bu işin şakası olmaz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor