Söylem karmaşası

Saha içerisinde sorumluluk pastasının dilimleri eşit paylaşıldığında çıkan sonuç ortada... Ama, hafta sonu elde edilen galibiyet göklere çıkarılmamalı. Bordo-mavili camianın unutmaması gereken en önemli şey Galatasaray galibiyetinin büyütülecek bir olay olmadığı, sıradan başarıların Trabzonspor'u tatmin etmesi gerektiğidir. Teknik direktör Şenol Güneş'e verilen yetkiler düşünüldüğünde verilen demeçlerin daha duyarlı olması beklentimizdir. Onur'u, Serkan'ı Colman'ı ön plana çıkarmak diğerlerine haksızlık olur. Onlar görevlerini yaptılar. Başta belirttik. G.Saray galibiyeti nasıl sıradansa, Onur'un kurtarışları da normal değerlendirilmeli. Beyler unutmayalım! Başkan ya da taraftar olmanız fark etmez. İfa edilen görevi büyüterek kamuoyuna lanse etmek Trabzonspor'u sıradanlaştırır. Bordomavi renkleri süsleyen başarı çıtası sıradan olmamalı. Buna da kimsenin hakkı olmadığı düşüncesindeyim.

Kendin ol!
Trabzonspor 2009-2010 sezonunun en önemli karşılaşmasına çıkacak yarın akşam... Galatasaray maçının etkisinden kurtulup kupa yarı finaline odaklanmak doğru olanı. Galibiyette taşın altına herkesin elini sokmasının yanında, diğer faktörleri de gözardı etmemeliyiz. Öncelikle Rijkaard'a taktik dehasından (!) dolayı teşekkürlerimizi sunalım. Saha içerisindeki yanlışları atlamayalım. Savunmanın kenarında oynayan Serkan ve Cale'nin ne kadar yalnız kaldığına birlikte şahit olduk. Orta sahanın sağında ve solunda görev alan isimler savunmaya yardım konusunda istekli olmalı. Sol öndeki soruna ise hâlâ çözüm bulunamadı. Bu bölgede görev yapan isimler, kim olursa olsun ısrarla içeriye kat etmek yerine "ortada kuyu var yandan geç" oynasa, daha verimli olacak gibi gözüküyor. İki aşamalı kupa yarı finalinde gol yemeden alınacak 2-3 farklı skor, nisan ortasındaki 'Antalya seyahatini' rahat kılacaktır. Başkası olmayıp kendi olmayı kafasına koyan futbolcular bu skoru sağlayacaktır.