Ne oldi Haci?

Galatasaray, Trabzon'da da yenilmemek için sahadaydı. Bütün oyuncular, duran toplar dahil kendi kalelerine doğru topun arkasındaydılar.
Yenilmemek güzel bir şey; amacı ligde oynamak, önce küme düşmemeyi garantilemek, sonra da mümkünse yukarılarda bir yerlerde ligi bitirmek isteyenler için. Şampiyonluk dışında her türlü neticenin başarısızlık sayıldığı G.Saray' da ise, kazanmanın dışında bir organizasyonun içinde olmak, bunu düşünmek bu ezik düşünce niye? Kimi kandırıyorsun Hagi?Fenerbahçe'den sonra Trabzon'a da yenilmedin diye hava atmak için takımı düşürdüğün duruma bak. 105 yıldır Galatasaray'ın oynadığı gibi oyna, yenilirsen yenil. O zaman hiç olmazsa, risk aldı, doğrusunu yaptı ama olmadı deriz. Bu anlayışın değişmediği sürece, zaten mecburiyetten geldiğin G.Saray teknik direktörlüğünü bundan sonra ancak rüyanda görürsün; hatta orada bile göremezsin.

Kazanmak isteyen kazandı
İnisiyatifi elinden alınmış oyuncular iyi bile oynadılar.
Garibim Pino, 4 kişinin içinde tek başına mücadele ediyor. O da çareyi, şut atmakta buldu.
Geldiği günden beri Misimoviç'i pek beğenmedim.
Ama Galatasaray'ın sonuçsuz ataklarının hepsinde vardı. Fakat ezberci onu oyundan aldı. Cana-Barış değişikliğinin G.Saray'a ne gibi bir katkı yaptığını, Hagi veya bir başkası bana söyleyebilir mi acaba?
Servet 75'e kadar iyilerdendi. Engin'den, çizgi tarafından çalım yemesi çok kötüydü. Daha kötüsü, golü atan Umut'tan, gol vuruşu öncesi Mustafa Sarp'ın yediği çalımdı. Bir de golden hemen sonra Barış'ın tesadüfen yaptığı asisti Pino'nun ıskalamasıyla, Jaja'nın Neil'e attığı çalım inanılmazdı. Aynı, Şenol Güneş'in korkup Jaja-
Ceyhun değişikliği yapması gibi. Sonuç: Hagi'nin düşündüğünün tam aksi, galibiyet dışındaki her sonucun G.Saray'ı iddiasından uzaklaştıracağı bir maçta, yenilmemeye değil kazanmaya çalışan takım istediğini aldı. Demek ki ruh muh hikayeymiş. Yazık !