Doğan görünümlü Şahin!

Türkiye' de futbol durdu, sadece Schuster konuşuluyor. Ne Hagi'nin G.Saray'a gelişi, ne de Aykut'un her geçen gün ivme kazanması... Varsa yoksa Schuster... Sen ne mübarek adammışsın be kardeşim. Soru sorana işini öğretmeye kalkarsın. Bu da yetmez, medyayı hedef gösterirsin. Peki senin şu ana kadar yaptığın ne? Koca bir hiç... Hasbelkader UEFA'da gruptan çıkacaksın. Eğer kalırsan; bu takıma en ağır yenilgiyi, hezimeti de sen yaşatacaksın. Bunu unutma... Herkes Del Bosque, Löw ve Hiddink örneklerini veriyor. Bence hiç endişe etmeyin. Schuster bir gün buradan giderse, hiç öyle üst düzey bir yerlere gelemez. Bu satırların yazarı olarak ben, geldiği gün çok memnunolmuştum. Hücum oynayan bir Beşiktaş'ı izleyeceğim için çok sevinmiştim. Hatta onun için, "Adam kendi kadrosunu daha kuramadı, seneye daha iyi işler yapar" demiştim. Ama nerde! Yanılmışım...

Beş kuruşluk faydası yok
Israrla yineliyorum. Bu adamın Beşiktaş'a ve Türk futboluna beş kuruşluk faydası olmaz ve olmayacaktır da. Kulübede yatarak maç izleyen, rakip takımların analizlerini 3-5 bin euro karşılığı bir firmaya yaptıran, idman öncesi ayak üstü toplantılar dışında hiçbir oyuncusuyla konuşmayan, tartıştığı futbolcuyu bir kalemde silen bir teknik adamdan bahsediyoruz. Artık bunun neresine sabır göstereceğiz! Aldığımız antrenör, "Doğan görünümlü Şahin" gibi... Adam çıkıp, "Ben Beşiktaş tarihini bilmem" diyor. Olabilir... Ancak kendisi yeni bir tarih yazıyor... Bilmem bunun farkında mı... Eleştiri oklarını yönelttiğin zaman da direkt olarak karşı taarruza geçiyor. Bu ülkede futbolu bir tek kendisinin bildiğini sanıp, herkese ahkamkesiyor. Kessin bakalım, sonucunu hep birlikte göreceğiz. Neymiş efendim... Arsene Wenger ve Ferguson yıllardır takımların başında kalıp, istikrarı yakalamışlar. Bizlerin de sabretmesi gerekiyormuş. Beyler iyi düşünün... İngiliz futbolunun dünyadaki yeri nerde, benim ülkemin futbolunun yeri nerde? Son olarak diyeceğim şudur ki böyle adamlara dünya para verip ülkemize getiriyoruz. Üstelik bir de kapı gibi sözleşme yapıyoruz. Sonra da mahkumiyeti bizler yaşıyoruz. Yazıktır bu ülkenin giden paralarına... Bu paralarla altyapılardan ne oyuncular yetişir, ne tesisler yapılır.