Bir puan yeterli

Maçın ilk devresinde izlediğimiz Beşiktaş takım olarak iyi değildi. Savunmanın yaptığı kademe hataları da buna eklenince ilk 45 dakikalık bölümde kötü bir futbol anlayışlı Beşiktaş izledik. Anladığım kadarıyla Porto grup liderliğinin de avantajıyla maça çok rahat çıkmış. Buldukları pozisyonlardaki savrukluklarını normal bir maçta yapacaklarını sanmıyorum. İlk devredeki Beşiktaş'a gelince; söyleyecek fazla söz bulamıyorum. Savunmanın arka arkaya yapmış olduğu kademe hataları facia gibiydi. Ersan ve Üzülmez'in kişisel gayretleri de olmasa durum daha farklı olurdu. Aklıma gelmişken, Porto'nun kazandığı penaltı öncesi savunma arkasına atılan top unutulmamalı. Diyeceğim şudur ki bazı maçlarda Beşiktaş savunmasının arkasına da bir defans hattı kurmak gerekiyor. Eğer Schuster, şu savunma bloğunu 35 metre ileride kurmasa, bu kadar kademe hatasının arka arkaya geleceğini sanmıyorum. Ama patron o...

2. yarıda roller değişti
İkinci yarı ise işin rengi fazlasıyla değişti. Porto'nun ilk devredeki baskılı oyununa, Beşiktaş da ikinci devre aynı şekilde karşılık verdi. Direklere takılan toplar ve girilen pozisyonlar kaçmasa, Beşiktaş arka arkaya birkaç gol birden bulabilirdi. Bu arada Nihat'ın golü olağanüstüydü. Nihat demişken, belirtmekte fayda var. Geçtiğimiz maçlara oranla daha derli toplu bir görüntü sergiledi. Herkesin temennisi gibi benim de temennim gerisini getirebilmesi. Maçın genel yapısına baktığınızda Aurelio tam olarak hazır değil. Guti, geçen maçlardaki performansını sergileyemedi. Tabata'nın ise sadece korner atışlarında topla buluştuğunu görebildik. Sonuç olarak; dün gece ki Beşiktaş ilk devrede kötü, ikinci yarıda ise gayet iyiydi. Sağlı sollu akınlar, direkten dönen toplar ve baskılı oyun Porto'yu kendi evinde sindirdi. Altın
değerinde bir puan aldığımıza sevinelim.