07 Nisan 2012 | Cumartesi

Yine aynı terane

Beşiktaş'ın yeni yüzüyle sahaya çıkmasını beklediğim bir maçtı. Ama "Carlos gitti ne değişti" diye sordum maç boyunca kendime. Sahiden ne değişti ki? Yine yalandan, bitse de gitsek diyen oyuncular gurubu.
Sadece Fernandes, gerisi boş.
Ne Quaresma'nın tadı var, ne de son zamanlarda forma şansı bulamayan Holosko'nun...
Saha kenarından da müdahale gelmeyince uzun süre galibiyeti getirecek golü bekledi Beşiktaşlılar.
Pek de kızmamak lazım aslında.
Ne de olsa sezonun son maçıydı ve ununu elemiş iki takımın mücadelesiyddi. Ama takımlardan biri Beşiktaş olunca insan ister istemez sahada en azından 3 puan için mücadele eden futbolcular görmek istiyor.

İLK MAÇTA FENER OLURSA
Tayfur Havutçu'yu eleştirmek değil amacım daha ilk maçında ama Almeida'nın rakibine attığı dirseğin faturasını çok net kesmeli.
Hemen soyunma odasında.
Zaten kulüpten alacağı var. O alacağından kessin biraz da en azından yönetimi rahatlatır bu karar. Almeida'nın en önemli katkısı kırmızı kart sonrası oyuna Bebe'nin girmesi oldu. Ancak takım 10 kişi kaldığı için de Bebe'nin performansı için bir şey söylemek zor. Almeida'nın sonrasında Egemen'in de kırmızı kart görmesi, Süper Final'in ilk maçında Fenerbahçe eşleşmesi olması halinde nasıl açıklanacak merak ediyorum.
Maçın en ilginç notunu bizim İbrahim verdi maç sırasında.
Futbol kariyerlerini 3 numaralı forma ile tamamlayan Tayfur Havutçu ve Bülent Korkmaz'ın yedek kulübesindeki görüntüleri beni gelecek için fazlasıyla umutlandırdı. Korkmaz'ın Karabük için yaptıklarını gözardı edemeyiz. Benzer başarıları siyah- beyazlılara kupa kazandırmış Havutçu için de diliyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor