30 Nisan 2010 | Cuma

1. tekil başkan

Kurumun "1. tekil şahıs" başkanı yine döktürmeye başladı. Oysa ne güzel bir sessizlik dönemine girmişti Galatasaray maçından sonra. Hüzünlü rakiplerinin gönlünü alırken "Üzülmeyin, yenildiğiniz takım Trabzonspor" demişti, herkes ağzından "Yenildiğiniz benim takımım" gibi bir ifade çıkar diye düşünürken. Sonra… Trabzonspor dergisinin mart sayısında "Bu kulüp hepimizin" diye seslenmişti camiaya.
Ne güzel. İki yıl önce inzivasından çıkarılıp başkan seçildikten sonra, iletişimdeki nezaketi ve sempatisinin aksine, söylemde giderek 31 Aralık hareketiyle devrilmeyi hak eden bir eski başkana benzemeye başlayan Sadri bey için sevindirici bir "geri dönüş"tü.

***

İnşallah başkan, "olmaya" başlamıştır artık, demiştik. Nihayetinde, "olmak", "ölmek" kadar net olmasa da yaştan bağımsız bir hadisedir insanoğlu için. Başkana bundan sonraki görev süresinde 1. tekil şahıstan uzak bir söylem ile kapsamlı ve kapsayıcı başarılar dilemiştik saf saf.
Maalesef, Eskişehir yenilgisinden sonra nüks etti Şener'in rahatsızlığı. "Buna dayanamam" başlığı uygun görülen röportajında "Altına imza attığım paralar, sözleşmeler, verdiğim sözler, beklentisi olan insanlar ve koskoca bir camia var. 100-200 bin liralık oyuncular olsa zaten konuşmam böyle şeyler. Ancak ben de etten, kemikten insanım.
Sürekli sessiz kalmak da bir yere kadar" derken işi sporcu boyutunda kişiselleştirip Umut ve Selçuk'a kesti faturayı.
***

Görünen o ki başkan Şener, göreve iki kez seçilirken kendinden beklenen "babacan, toparlayıcı" kimliği reddetmeyi tercih etmeye pek eğilimli. Trabzonspor'un bir eski veya başka bir kulübün mevcut başkanının yaklaşımı onu ziyadesiyle etkiliyor, benliğine için için sızıyor. "Dışarıda inatçı bir yağmur, sokak bomboş.
Odunlar çatırdayarak yanıyor sobada. Bu bezdirici yağmuru sıcak odamda izlemekten bencilce bir tat alıyorum. Şu anda dışarı çıkmaya zorunlu olmak ne kötü"
Geçtiğimiz şubat ayında yüzyılın en iyi 10 öykücüsünden biri seçilen, 2009 Sedat Simavi Ödülün sahibi Cemil Kavukçu'nun "Uzak Noktalara Doğru" eserindeki bu sözler, kainatın en büyük mucizesini anlatır aslında. Her bir insanın, işsiz, yoksul, ailesiz ve hedefsiz olsa bile dünyanın kendi etrafında döndüğünü sanacak ve mutlu olabilecek bir nokta yakalayabilecek formatta yaratılmış olmasını yani.
***

Türk futbolunun gerçek mucizesi Trabzonspor için mucizelere muktedir bir başkan aramakla geçti camianın onlarca yılı. Öyle bir şey olmadığını anladığında, boşa geçen zamanda çok zaman ve zemin kaybedildiği anlaşıldı hiç değilse akil olanlar tarafından. Şimdi mevcut başkan için türlü ümit besliyor çokları. Ama ya dediği gibi o fazla dayanamazsa?.. Ya da… Trabzonsporlular onun bu hallerine daha fazla dayanamazsa?..
Yeni bir arayışa gerek kalmaması için kafasında yeni bir sayfa açması gerekiyor Şener'in. İnşallah ister, inşallah başarır…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor