Fark burada

Maç öncesi çözümlememizde Kasımpaşa'nın kötü gidişi durduramayacağına, Trabzonspor'un 42 yıl sonra bu deplasmandan galip döneceğine işaret etmiş, Fenerbahçe-Kasımpaşa maçının sonucunu da ipucu olarak vermiştik. Daha 2. dakikada gelen gol de bu konuda fazla sapma olmayacağını söyledi zaten.
Serkan'ın ortaya çevirdiği topa Trabzonspor'dan 5 oyuncu atak yaparken Kasımpaşa savunmasının ve orta sahasının eksikliği maçın genel görüntüsünü ilk dakikadan vermişti yani. Savunmayı bu kadar ileride kuran bir takımın Fenerbahçe'den, Trabzon'dan ya da Beşiktaş'tan yiyeceği gol aşağı yukarı bellidir. Olağanüstü skorla biten ancak olağan eşleşmelerdir bunlar.
Olağanüstü ama bir o kadar da sıkıcı.
Trabzonspor alışıldık temposundan uzak, Antalya maçına benzer bir tembellik sergiledi aslında erken golden sonra. Yine de başka goller bulacağı belliydi. Savunmada dikkatli olması yeterliydi zira. Her şeyin başında Güneş'in Trabzon'unun topu ısrarla ayağa oynama gayreti ligimizin üzerinde açıkça.

Sol beke iyi biri bulunmalı
Geçen sezon Güneş'in en zorlanacağı konu olarak stoperlerin topu oyuna sokamamasını göstermiştik. Onu da çözdü hoca. Skoru bir kenara koyup sonraki maçlar için eksikleri düşünmeli Güneş. Sol savunmada sıkıntı var mesela. Cale her geçen gün geriye gidiyor, dayanılmaz bir hal alıyor. Ferhat ise ne yazık ki Trabzonspor oyuncusu değil pek. Ara transfere kadar iyi bir araştırma yapılmalı. Zirve şansı bu eksiğin giderilmesiyle artabilir çünkü.
Güneş'in skor avantajı yakalayınca Jaja'yı, gol bulup moral kazanması için sahaya sürmesi çok şıktı; dilediği gibi de oldu. Sarı kartlı Serkan'ı riske etmeyip alkışlatması da. Cale'yi çıkarırken yerini Egemen'e teslim etmesi de bir tür denemeydi.
Glowacki'nin dönmesiyle stoper bolluğu doğarsa, belki bunu tekrar deneyebilir, lâkin Egemen'in göbekteki çabukluğunun alternatifi henüz görünmüyor.