27 Eylül 2011 | Salı

Gol yeme, gruptan çık

Trabzonspor bugünkü maçı gol yemeden bitirsin, gruptan çıkması aşağı yukarı garantidir. Bakın, kazansın demiyorum, gol yemesin, golsüz berabere kalsın, büyük iş görmüş olur.
Çünkü Trabzonspor yarışa beklenmedik bir 3 puan ile başlamış, Lille ve CSKA gibi grupta ikincilik arayacak rakiplerine karşı aritmetik ve psikolojik üstünlük sağlamıştır.
Çok düz hesap olacak ama bundan sonraki 5 maçta alacağı 5 beraberlik bile bordomavilileri hedefe ulaştırır. Diyeceksiniz ki, 'bunu öngörmek ya da iddia etmek kolay. Asıl zor olan, ligdeki her maçında gol yiyen bir takımın Şampiyonlar Ligi'nde gol yememesini sağlamak.' Ben de diyeceğim ki, 'haklısınız.' Sonra da size İnter maçını hatırlatacağım, siz de bana Tolga'nın yarattığı mucizeyi. 'Bu kez gol yese de olur, önemli olan kaybetmemesi' diyeceğim. 'Bu daha makul' şeklinde karşılık vereceksiniz.
Anlaşacağız. Anlaşmasına anlaşacağız da bakalım başarabilecek miyiz?

ANAHTAR YİNE ORTA SAHA
Lille, kent olarak Trabzon'dan çok daha büyük değil. Kulüp olarak kariyeri ise Trabzonspor'un altında.
Geçen sezon, Trabzonspor gibi 27 yıl değil, tam 47 yıl aradan sonra şampiyon olmuşlar. Ancak son yıllarda ligi sürekli zorlamışlar, istikrarlı bir çıkış göstermişler.
Avrupa'da ise 2005'teki İnter-Toto dışında bir dereceleri yok. Ancak Lille yine de Fransa şampiyonu ve en az Trabzonspor kadar önemli bir takım neticede.
Trabzonspor, İnter maçını, elbette sadece kalecisi ile değil, ayağa da çok pas yaparak kazandı. Oyunun kilidi olan orta sahada Zokora ve Colman'ın özverili çabaları belirledi bir yerde sonucu. Sanıyoruz ve umuyoruz ki, Şenol hoca sahaya Karabük maçındaki gibi 4-1-5 dizilişi ile çıkmasın, yani pratiğe yansıması bu olmasın.
Biz yine sırayı bozmayalım, savunmadan başlayalım. Milano'da çok iyi oynayan iki bekten Celutska sonradan belirgin bir düşüş sergiledi, bugün yine iyi oynar inşallah. Solda Cech çok soğukkanlı, bir anlamda oyunun gizli mimarı. 'Cale'den fazlası yok' demiştik, bizi yanılttı. Umarız bu kez ters yönde yanıltmaz.
Stoperde mutlaka sıkıntı olacaktır. Glowacki sahaya çıksa bile aslında ihtiyaç duyulan 'deneyimli stoper' değil, arkadaşlarına güven aşılayan bir karizması da yok.

HENRİQUE ÇOK ÇALIŞMALI
Sağ bekte perişanları oynayan Serkan, orta sahaya geçtikten sonra epeyce toparlandı. Bu maçta da orta sahada yer alacaktır. Alanzinho son maçta büyük iş gördü, yine oynayabilir. Ancak AdrianMierjezewski de fizik olarak yetersiz görünmekle birlikte kendine özgü yetenekleri ile faydalı olabilir. Burada Halil'in görevi çok önemli elbette. Alan ya da Adrian'ın eksik bıraktığı ilk pres görevini üstlenerek bir forvetten daha fazlası olması gerekiyor Halil'in.
İki isim vermemiş olduk, takımı irdelerken.
Biri Tolga. O da hocasının oyunculuk zamanı gibi tahtaya ilk yazılan isim zaten.
Onunla başlayan 11'in kiminle biteceği ise aşağı yukarı belli. Bir donukluk yaşamasına rağmen göreve en yakın oyuncu Henrique.
Hele de Burak ve Vittek yokken.
Ancak çok çalışması gerek bu genç adamın.
Ve oyuna konsantre olması. "Ah be Burak!" diyor mutlaka herkes; ama başa gelen çekilir işte. Ya ayağa gelen fırsat? Tepilmez inşallah. İnançlı bir takım ve sabırlı bir tribün lazım bu gece. Hadi bakalım "Helâl Marka", dualarımız yine sana…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor