Göbek sancısı!

Fenerbahçe'nin Gaziantepspor karşısında Emre Belözoğlu'nun yokluğunu nasıl dolduracağı soru işaretiydi. Tabi isimler açısından değil, oyun olarak...
Son yazacağımızı baştan yazalım, Cristian-
Mehmet Topuz ikilisinin o bölgeye güvenlik getiremeyeceği net olarak ortaya çıktı. Burada zayıf halka ise Cristian Baroni...
Yazmaktan usandım ama Cristian gibi yabancısı olan bir takımın "Mehter Marşı"yla bile ilerlemesi mümkün değil. Ayrıca Baroni öyle gamsızdı ki rakiplerini kovalamayarak, Volkan'ı bile çileden çıkardı.
Bir maçın orta alanda kazanıldığı gerçeğinden hareket edersek, Fenerbahçe için tablonun ne denli kötü olduğunu belirtmeye gerek bile yok.
Bir gerçek daha var. Cristian- Mehmet Topuz göbeğiyle sarı-lacivertli takımın oyunu kontrol etmesi ve baskı yememesi için Alex'in devrede olması gerekirdi. Ne yazık ki ilk 30 dakikadan sonra Alex de sahneden çekildi ve Fenerbahçe ezilen takım hüviyetine büründü.

Ya onlar da kötü olsaydı!
Fenerbahçe'nin ofansif etkinlik sağlayamamasının nedeniyse Semih'in kötü günüde olması, buna karşın yakalanan hızlı hücum şanslarında Alex'in pas tercihlerini iyi gününde olan Stoch yerine Dany karşısında yavaş kalan Semih'ten yana kullanmasıydı. Bu arada Kazım'ın etkisiz oyunu da sıkıntının büyümesine neden oldu.
Sarı-lacivertli takım orta alanda etkisiz olup, baskı yerken Aykut Kocaman'ın oyuna müdahale etmek için 75 dakika beklemesi hataydı.
Sakın gol o değişiklikten sonra geldi savunmasına sığınmasın, çünkü o golün geleceği 30. dakikadan itibaren belliydi.
Sarı-lacivertli takımda Volkan ve Yobo'nun olumlu oyununu bir yere yazalım ve durumun ne kadar düşündürücü olduğunun ortaya koyalım. Ya onlar da kötü olsaydı?