Pastırma yazı!

Galatasaray, Süper Lig'de kırılma noktası sayılan günlerin tam göbeğinde yaşıyor!.. Rijkaard'ın gitmesinden sonra Galatasaray'da "Pastırma yazı" başladı...
Yüzler gülüyor... "Kurtuluş Savaşı" mücadelesinde umutlar Hagi'ye bağlandı.
Karşılıklı övgüler, sevgiler ve de methiyeler "Kitap" olacak hale geldi. Kötü şeylerin üzerine hemen bir "Sünger" çekildi. "Umut fakirin ekmeğidir" yer, yer bitmez. Galatasaray da ümitler ve hayallerle önce kendini kandırıyor, sonra ona inanları.
Cimbom'u ilk altı maçta uyarmıştık. Bu 6 karşılaşmada 18 yerine 9 puan alabildiler.
İkinci uyarım ardından gelen 7 maça olmuştu.
Demiştim ki "Galatasaray bu 7 maçta 9 puan kaybederse düşme hattına yakın bölgeler de dolaşır." Şu anda Hagi hayranı Galatasaraylıların hatırlamak istemediği şey, 7 maçın üçünde kaybedilen puan 5...
Beyler, karşılıklı masal okumayı bırakın. Galatasaray 16 puanla sekizinci durumda. Önünde de son 3 maç hariç Trabzonspor (D), Manisaspor, Kayserispor (D) ve Beşiktaş'la ölüm-kalımlık dört maçı var. Bu karşılaşmalarda da dört-beş puan kaybederse endişeli yüzleri görmek istemem. Hagi'nin hayatındaki en önemli ve zor maçlar bunlar. 10 maçta 14 puan kaybedip 16 puan la liderin 8 puan gerisinde kalan bir takımı sihirli değnek bile kurtaramaz.

DİSİPLİN HEMEN SAĞLANMALI
Bu durumda ne yapılmalı sıralayalım...
1- Hagi, Galatasaray'ın başında uzun yıllar kalmak istiyorsa disiplini, birliği ve beraberliği kısa zamanda kurmalıdır. Milyonlarca liralık transfer ücretini alıp lüks arabalara, evlere, çarşıya pazara ve gece hayatına kolay uyum sağlayan, ama oynamaya gelince "Daha takıma alışamadım" diyen yabancıları düzene sokmalı. Tugay'la uyum içinde olması, onun çıkarınadır.
2 - Futbolcular, Rijkaard'ı kasti oynayıp takımdan yolladılar ithamından yeni kurtuldular.
Ancak onun dönemindeki kötü oyun devam ederse bu hem onların hem de takımın aleyhine olur. Trabzon maçı onlar için iyi bir şanstır.
Umarım gerçek futbollarını orada gösterirler.
3 - Gelelim kaptan Arda'ya. Ben elli yıllık spor yazarlığı hayatımda Türkiye Ligi'nde yer alan takımların kaptanlarının hemen hemen hepsini tanıdım. Çok iyi dost olduk. Onların yaşadığı gece hayatına, senin ulaşman mümkün değil. Bir dünya yıldızının yatağından maça gelenler, alkollü sahaya çıkanları da gördüm. Sen özel yaşantında ancak bir "çocuğun" yapacağı hataların kurbanı oluyorsun. 8 değil 88'le maça gitsen ne yazar. Eğer maça gidiyorsan, futbolcu arkadaşlarının yanında oturmak zorundasın.
Hatta devre arasında soyunma odasına inip onlarla ilgilenmen ve moral vermen gerekir.
Gece adalelerinin dinlenmesi ve çabuk iyileşmek için istirahat etmen gerektiğini unutmamalısın.
Şu günlerde, Arda kendi dünyasında yaşayan bir adam havasına girip, ona duyulan müthiş sevgiyi antipatiye çevirmek için elinden geleni yapmaktadır...