Galatasaray kurtuldu mu?

Aylardır Adnan Sezgin'in istifasını isteyenlerin gözü aydın. Şimdi her şey düzeldi mi? Futbol takımı, başarıdan başarıya koşacak mı? Transferler de dünyanın en iyi futbolcuları mı alınacak? Bir sihirli değnek, altyapıdan yetişen gençlere bir değip, onları dünya yıldızı mı yapacak? Galatasaray'ın bütün borçları kısa sürede bitecek mi? Hayır hayır hiçbiri olmayacak. Galatasaray tarihindekien kötü günlerini futbolda değil, koltuk peşinde koşanlardan yaşamaktadır. İki yıldır hiç durmadan istifa isteyenler G.Saray'a verdikleri zararı asla düşünmeyenlerdir. Avrupa kupası alındığı günlerde mali yönden Galatasaray'ı perişan edenler, bugün tekrar sahneye çıkmışlardır. Kapılara gelen alacaklılar, maaşlarını alamayan personel, futbolculara ödenmeyentransfer ücretleri ve maaşları, Ulusoy Federasyonu olmasa, Avrupadaki kupa maçlarına zor giden şampiyonlar, parasızlıktan uçak bileti bulamayan ve otellere kabul edimeyen Avrupalı Galatasaray... Ve en acısı Avrupa maçlarının oynadığı günlerde, 20-25 dünya kulübüne ödenmeyen ikişer, üçer ve de beşer bin dolarlık rezalet borçları.

Perişan günlerden bugüne!
O günkü G.Saray'ı üzülerek hatırlıyorum. Bugün Galatasaray'ı perişan edenlerin, gene koltuk peşinde koştuklarını görüyorum. Rahmetli Abdi İpekçi'nin bir gün bana "G.Saray'ın geleceği işte bu adamdır" dediği İnan Kıraç'a sesleniyorum: Sayın Kıraç, kötü günlerde yaşananları ve onları yaşatanları benden çok daha iyi biliyorsunuz. Bugün onları tekrar o koltuklara oturtmak için verdiğiniz desteği şaşkınlıkla izliyorum. Artık onların yerleri yönetim değil, milyondolarlar harcayıp yapmadıkları ama başkasının başardığı Telekom Arena'nın koltuklarıdır. Konumuz Adnan Sezgin değil. O Galatasaray'ın maaşlı adamıdır. Eğer hataları varsa, suç onun mu yoksa altı istifasını kabul etmeyerek, onu daha fazla yıpratanlarda mı? Sezgin istifa etti. G.Saray şimdi kurtuldu mu? Hayır. Yönetim ve koltuk peşinde koşanlar bu sevdadan vazgeçmedikçe, G.Saraylılar bugünleri de çok ararlar.