Uyursan ölürsün

Hani o komutan nöbette uyuyan askerine bağırıyordu ya: "Uyursan ölürsün!
O ölür, sen ölürsün, herkes ölür!" Futbolda da kural değişmez: "Durursan, uyursan, uyutmaya çalışırsan golü yersin, yenilirsin!" Dün Gaziantep, Beşiktaş önünde 2-1'lik skordan sonra durup, skoru korumaya çalışınca cebine koyduğu üç puandan oldu.
Futbolda 2-1 önde bile olsan koşacaksın, durmayacaksın, hep golü düşüneceksin ve rakibinden daha fazla topu ayağında tutacaksın. Hele hele rakibin 14 resmi maçı yenilgisiz kapatan Beşiktaş ise bunu asla yapmayacaksın.
Dün Beşiktaş son 5 maçtır yenemediği Gaziantep'i İstanbul'dan puansız yolladıysa bunda en büyük etken tabii ki rakibinin sadece durması değildi.
Bence takımı ateşleyen, attığı paslar ve hırsı ile arkadaşlarını yüreklendiren Fernandes maçın gizli kahramanıydı.
İki golü atan Almeida'yı da unutmamak lazım.

DİZİLİŞ HATASI ŞAŞIRTTI
Şayet Almeida ilk yarıda dışarı attıklarını içeri vurabilseydi Beşiktaş soyunma odasına yenik gitmeyecekti.
Gaziantep dünkü maçtan iki ders çıkarmalı. İlki; asla galibiyeti korumanın peşine düşerken durmamak, ikincisi ise kondisyonunu maçın tamamına dengeli yayabilmek.
Beşiktaş'ın ilk yarıdaki kötü futbolunda sahadaki 4 eksiğinden çok G.Antep'in çok koşup alan daraltmasının etkisindendi.
Gaziantep'in attığı ilk golde Beşiktaş'ın dizilişteki yanlış adam paylaşımı beni çok şaşırttı. Beşiktaş gibi bir takımın oyuncusunun duran toplarda yer paylaşımını bilememesine hayret ettim.