Nasıl ama?..

Nasıl bir lig ki bu dolaşıyor, dolaşıyor, en başta söylenene geri dönüyor. Tabii böyle olunca yazarlar da izleyenler de şaşırıp duruyor. Bir bakıyorsunuz şampiyonluk Beşiktaş'a gidiyor, bir bakıyorsunuz Bursa'ya, bir bakıyorsunuz Fener'e... Kimilerine göre bu ligin kalitesiymiş. Nasıl bir kalite anlayışı bu? Takımların her hafta değişen kalitesi, kazananın değil de kaybedenin şampiyonluğu belirlediği bir lig! Bence kaliteyle kesinlikle ilgisi yok. Kalite süreklilik istemez mi? Her hafta üstüne konulmasını gerektirmez mi? Birileri şu ligi baştan sona bir okusunlar, bakalım istikrar denen şeyden eser var mı? Aslında kendi içinde bir istikrar tutturan Bursa, üç büyükleri zorluyor ama o da sadece bu lig içinde bir istikrar. Diğer tarafta Şampiyonlar Ligi'ndeki takımlara bakıyorsun; her sene bir öncekinin üzerine bir adım koyuyorlar. Yani çeyrek final oynayanların listesini yazın, seneye bir ya da iki kayıpla aynı takımları görürsünüz.

Koyun gibi seyrediyoruz
İşte böyle olunca istikrar oluyor. Yoksa kendi liginde üç kulübün bütçesi, geri kalan takımların toplam bütçesinden daha fazla olan bir ligde ilk üçte olmak değil. Ama olsun, nasıl olsa bunu kafaya takan yok. Taraftar maçta bağıracak, başka da bir şey yapmayacak. Bunu bizlere öyle güzel yediriyorlar ki sıraya dizilmiş koyunlar gibi seyredip duruyoruz. Bir bakıyoruz ligin sonu gelmiş. Dünya kadar paralar harcanmış, yüzlerce oyuncu harcanmış. Sonuç hasbel kader bir şampiyon ve bizim hakkımızdı diye bağıran diğerleri... Seneye mi!.. Seneyeyi merak etmeyin. Bu kafalar değişmediği sürece aynı senaryo. Ne Şampiyonlar Ligi ne de Milli Takım'da başarı yok. İnsanlar hatalarını düzeltmek yerine üstünü örtmeye çalıştığı sürece bu böyle gidecek. Eee diyeceksiniz ki bunların sonunda son cümlen ne? Hemen söyleyeyim; Fener şampiyon, nasıl ama?