Abitoğlu'na yakışmadı

Her iki takımda; orta alanı kalabalık tutalım, savunmada garanti yan paslar yapalım, rakip üzerimize geldiğinde nasıl olsa arkada açık verecek. O zaman arkaya atılacak toplarla da pozisyon bulalım. Önce gol yemeyelim, nasıl olsa bir gol buluruz düşüncesinde olunca sıkıcı, orta alan mücadelesi şeklinde geçen bir futbol seyrettik ilk yarıda. 16. dakikada Ernst ile Beşiktaş'ın, 38. dakikada Furkan ile Kayserispor'un birer pozisyonu dışında her iki takım da bal yapmayan arı gibiydi. Nerede o Quaresma'lı, Guti'li Beşiktaş? Nerede o Cangale'li Kayserispor? Skoru değiştirecek yetenekli, renkli oyuncular sahada olmayınca maçta zevksiz geçiyor. Devre arası herhalde teknik adamlar oyuncuları ikaz etmiş olmalılar ki ikinci yarı biraz hareketli başladı. Kayserispor özellikle Mehmet Eren'in getirdiği toplarla Beşiktaş kalesine daha fazla gelmeye başladı. Ligimizin en deneyimli kalecisi Rüştü neredeyse futbolu bırakacak ama hâlâ daha yan toplarda sıkıntı yaşıyor.

Bravo sana Akkın
Schuster 68. dakikada Guti ve Fatih Tekke'yi oyuna alarak hücumda daha etkili olmak istedi ancak bu kez defansında boşluklar oluşunca Kayserispor daha çok net pozisyon bulmağa başladı. 75. dakikada Aleksander'in topu direkten döndü. Son 20 dakikada takımlar oyunu daha geniş alana yayarak golü aradılar. Oyun biraz zevkli geçmeye başladı. Beşiktaş, Holosko'yu oyuna alarak son kozunu kullandı ancak gol genç Furkan'la uzatma dakikalarında Kayserispor'dan geldi. Pozisyonda ofsayt yok, gol temiz, yardımcı hakem Baki Tuncay Akkın'ı kutlarız. Bu defans anlayışı ile Beşiktaş'ın ve Schuster'in işi oldukça zor. Abitoğlu, sahanın bozuk zemini gibiydi. Dengesiz fauller verdi, tuhaf kart uygulamalarında bulundu. Bu lige yeni çıkmış hakem acemiliğinde maç yönetti. Ona yakışmadı.