Bu maçı sorgulayalım

Maçın yorumuna geçmeden önce sizlere sadece 4 soru sormak istiyorum. Bu sorular için hafta içinde yetkililerden bir cevap bekliyoruz...
1- İnter maçının en iyi adamı ve golü yazan adam Celustka neden ilk 11'de yoktu? 2- Oyunun sonlarına doğru sana gol lazım...
Forvet adamı Volkan Şen çıkıyor yerine savunma oyuncusu Celustka giriyor. Buradaki mantık nedir? 3- Oyuna neden bu denli düşük tempo ile başlandı ve oyuncular ikaz edilmedi? 4- Oyun orta sahada kabul edildi, böyle mantık mı olur?
Gelelim maça...
Hakikaten bu takımı anlamak da, anlatmak da, ne yaptığını, yapacağını kestirmek de vallahi bir muamma. Orta saha yürüdü, forvet yok, bulan beri gelsin. Savunma adeta yol geçen hanı olmuş. Takımda sadece zaman zaman Zokora, kimi zaman da Serkan Balcı, bir de oyuna girdikten sonra takımda bir hareketlenme ortaya koyan Alanzinho vardı.

Olsa olsa doygunluktur!
45 dakikada ne bir atak ne bir canlılık ne de bir gol pozisyonu vardı. Nasıl futbol bu?
Yorgunluk mazereti mi? Bakın İnter maçında oynamayan dört kişi sahada idi. Daha neyin yorgunluğu? Bence olsa olsa doygunluktur. Yani bir maçla hemen maddi manevi doydunuz mu?
İşte bu kötü, adam gelir ağzındaki peyniri alır, gider sen de bakakalırsın vesselam.
Peki rakibin bir hafta önce Galatasaray'ı yendi. Oradan da mı ders almadınız?
Adamlar teker teker topluyor siz hâlâ işin vehametinin farkında değilsiniz.
İki şampiyon adayı da iki haftada aynı takıma yeniliyor... Dakika bir galibiyet iki yapan ve ligin iki şampiyonluk adayına feleğiğini şaşırtan İstanbul BŞB'nin teknik direktörü Abdullah Avcı'yı kutlamadan geçersem futbol raconuna ters düşmüş olurum.