09 Ekim 2010 | Cumartesi

Tebdil-i Mekan

Atalarımızın yüzyıllar önce keşfetmiş olduğu bir gerçeği, biz dışarıdan "yeni" geldi sanıyoruz.
Huyumuz kurusun. Bir rotasyondur dilimizden düşmüyor.
Kelimenin anlamı "yer değiştirme." Bildiğimiz "tebdil-i mekan"ın afilisi yani. "Mekanı değiştir, kafan rahatlasın" gibi bir şey...
Bilimselliğine saygı duymakla birlikte, acaba bazen bir kılıf mıdır rotasyon? Diye düşünmeden edemiyoruz.

***
Rotasyon, futbolda bilinen yaygın anlayışa göre, bedenen ya da ruhen yorulmuş oyuncuyu dinlendirmektir.
Ve bu vesileyle de oyuncuyu diri ve hazır tutmaktır.
Yerli hocalar uyguladığında adına "kesik yeme" dediğimiz şeydir biraz da rotasyon.
Yabancı da yerli de ihtiyaçtan bu uygulamaya gider ama...
Yabancının uygulamasına "mükemmel anlamlar yüklemek" işimize daha çok gelir, her nedense! İşin en önemli boyutu, ruhsal boyutuyken, gözardı edilen de hep odur.

***
Bal gibi taktik bir hata ya da oyuncu tercihinde hata, rotasyon kılıfı ile güzelce pazarlanabilir bu ülkede.
Bir kadroda kaliteli oyuncu sayısı fazla ise ve hepsini aynı anda da oynatamıyorsanız, iyi bir de kamuflajdır rotasyon.
Kadronun eksik ve kötü olanı kadar, bolca iyi ve kalitelisi de sıkıntı değil midir hocalara?
Futbolun tüm aktörleri rotasyona ihtiyaç duymaz mı mesela?
Mesela milli takımda neden rotasyona gidilmez? Rotasyon sadece futbolculara mı uygulanmalıdır?

***
Derbi sonunda bir muhabirin sorusuna Beşiktaş'ın Alman hocası; "Siz Trabzonlular bizi anlayamazsınız. Çünkü Avrupa'da yoksunuz. Olsaydınız, rotasyona alışırdınız" şeklinde cevap vermiş.
Rotasyon uygulamasının sonunda bolca sakatlık, bolca puan kaybı gelince kızgınlık doğal.
Yenilgi, insana herşeyi söyletebilir.
Zafer de öyle.
Rotasyonun aktörleri zaman içinde, şartlara göre mutasyona da uğruyor erozyona da.

***
Trabzon'da oynanan maçta 4. hakem Beşiktaş takımını 3-0'dan kurtarmış!
Ligde ikili averajla sıralamayı belirleme gerçeği var.
Ya etkisi olursa, bunun hesabını kim verecek?
Fantastikler, işe insani bakabilir.
Ancak, sezon sonuna doğru ligde "hangi değerlerin" ayaklar altına alındığını da unutmamak lazım.
Yani gerçekçi olmak mecburiyetindeyiz.
Bu konunun asıl endişe veren tarafı hakem hafızalarıdır.
Yıllarca; ceza sınırındaki oyuncuları biliyor ve ona göre kartları vermiyorlar iddiası da tekrar gündeme gelmelidir.
Yardımcı hakemlik bu ülkede yanlış mı anlaşılıyor?
Bu garip uygulama bir milattır! Daha çok tartışılır gibi.

* * *
Her iki tarafta maçın sertliğinden şikayetçi, okuyoruz...
Hakemin oyunu kontrolünden çıkardığı da herkesin malumu... Allah'tan maçı Markus Merk de izliyor artık. Üzerinde renk ya da forma yok demiştik, hiçbir kulüple adı anılmıyor.
Haliyle, bu durumda "en objektij" kalabilen kimdir bu ülkede?
Dünyanın sayılı hakemlerinden biri ülke futbolunda ezber bozuyor artık.
Tabii bu durum rahatsızlık veriyor.
Umarız bu rahatsızlık "geçici rahatsızlık" olarak kalmaz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor