05 Kasım 2010 | Cuma

Alınacak dersler

Teofilo olayına, (Teofilo'ya kızsak da) "insani" bakmadan da edemiyoruz.
Neden mi? İzah etmeye çalışalım.
Şimdi siz, gencecik bir adamı, sırf çok gol atıyor diye "büyük bir uçuşla!" şehrinize getiriyorsunuz.
Değil ülke, siz kıt'alar aşıp getiriyorsunuz üstelik.
Sonra da "hadi oyna bakalım" diyorsunuz.
Futbolun en önemli malzemesi insan.
Top değil.
Ki makina dahi olsa, yine de iklim seçiyor.
Yol bilmez, yordam hiç bilmez. Dil bilmez, iklim bilmez.
Kültür, hak getire. İnsan bu.

* * *
Neyse, ilk aylar "bizde klasiktir" deyip adaptasyona veriyor, bekliyorsunuz. (Trabzonspor'da transferler genelde bir sezon sonrasına tam hazır hale gelsin diye, o sezonun bir öncesinde yapılır!) O yarım dönem öylece heba ediliyor.
Sezona yine sıkıntılı başlıyor Teofilo. Profesyonellik sıfır. Sürpriz mi? Elbette hayır.
O kıt'adan genelde hep geç gelinir değil mi?
İlginçtir, ısı ve nemin tam da müsait olduğu bir gecede 3 gol atıp, bir o kadar da kaçırıyor.
Süper kupa gecesini hem kendi tarihine, hem de Trabzonspor tarihine yazıyor...

* * *
Gelelim bugüne, valizler toplanmış, şehirden kaçılmış.
Güzel ve yalnız şehir Trabzon'dan kaçış, şehrin imajına da bir darbe aslında.
Fotoğrafın belleklere nasıl yerleştiğini hem kulübü, hem de şehri yönetenler mutlaka hesap etmiştir.
Sanırsınız, büyük bir baskıdan kaçış.
Kabul edelim; ülke olarak, futbolu "çok bilen" ama psikolojik boyutunu zerre bilmeyenleriz!
Nedir sorun? "Sağlığım bozuk" diyor, Teofilo.
İşte bizi de yazmaya zorlayan kısım bu; sağlık.
Sağlığım bozuk dediği an akan sular durdu bizde.
Durmaya da devam ediyor, aksi ispat edilene kadar! Sağlık işi dalgaya gelmez. İhmale, hiç! Hemen elinden tutulup gerekli tıbbi işlemler yapılıyor kulübün iddia ve belgelerine göre. 'Yetmez' diyor Teofilo. Doktor değiliz ama şunu biliyoruz; hastalığın öyküsünü mükemmel olarak anlatması gerekiyor hastanın.
Ki, doktor derman olabilsin. Üstelik konu tamamen psikolojik denmiş ülkesinde.

* * *
Şimdi soruyoruz; bu insani talep için oyuncuya birkaç gün izin verilemez miydi? Aklımıza nerden geliyorsa artık... Ya, Yattara'nın yanlış teşhis yüzünden bir sezon oynamadığı iddialarını da bunlara ekliyorsa Teofilo? Fare kırığı da küçüktü ama mide bulandırmadı mı?
Hem, Teofilo 3 yıl oynamasa bize ne kâr?
3 gün için değer miydi?
Futbolcu çalışanınız ise yıllık izin de hakkı değil mi mesela? Ne olacak şimdi bizim dolarlar? Dolar mı geriye tekrar?
Öyle kızarak, restleşerek, ürettiğiniz problemi çözemezsiniz. Acilen, Teofilo'nun Trabzon'a dönüşü için gerekli zemin hazırlanmalı. Restleşmek Trabzonspor'a hem para ve hem de zaman kaybettirir.
Hak ettiği cezai uygulama ile devre arasına kadar vitrine konulmalı.
Kıymetlendirilip gereği yapılmalı. Bu, kulüp tarihinde bir ilk olarak başarılmalı.
Neticede sadece kupa kaldırmak değildir başarı.
Kriz çözmektir de.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor