Başarının sırrı

Önceki yönetimin savurgan harcamalarla dar boğazın dibine soktuğu Beşiktaş, ilk yarının en başarılı takımıdır! Kartal, şunun için en başarılılar kürsüsünün en tepesinde.
Parasal çöküntüden ve "yıldızlar fiyaskosu"ndan dili yanan siyah-beyazlı takımın "kurtuluş reçetesi"nde "Gençlere dön!" uyarısı yazıyordu...
Başkan Fikret Orman, uyarıya kulak verdi, bu işin uzmanı Samet Aybaba'yı göreve getirdi. Bu işin uzmanı Aybaba, Fernandes ile Almeida ustalarının yanında Necip, Oğuzhan, Olcay, Hasan, Erkan, Furkan, Muhammed gibi genç ama büyük yetenekleri monte etti.
Sezon açıldığında yapılan yorumlar Kartal'ı, küçümsercesine idi: "Bu takımdan ne köy olur, ne kasaba!"
İlk hafta sonuçları, iddiaları doğrular gibiydi. Takım 12, 13'üncü sıralarda gezindi. Ama sonra Aybaba'nın genç ekibi, basamakları teker teker çıkarak, liderliği bile yakaladı!
Beşiktaş'ın başarısındaki en büyük sır; takımdaşlık, yürekten oyun, yüksek tempo ve sürekli hücum anlayışıdır.

Golcülükte bir numara
Aybaba'nın ekibi keyif veren futbolu geniş çevrelerce beğeniyle konuşulunca, Beşiktaş ciddiye alınmaya başladı -ki, Beşiktaş'ın savunması sürekli aksıyor özellikle Uğur Boral'ın alışık olmadığı sol bekteki oyunu eleştiriliyordu.
Yani Beşiktaş, golcülükte bir numara, (38 golle en skorer takım), savunmada madara: 25 gol.
Savunmadaki uyumsuzluk yüzünden özellikle kademe, markaj ve hamle hataları, bir dolu golün yenmesine neden oldu.
Savunmadaki başarısızlığın benzerini Batuhan'da gördük! Oysa Batu, büyük yetenekti. Aybaba, bu bilinçle bu gence kredi vermek istedi ama Batuhan, hayal kırıklığı yaratarak kredisini kötü kullandı.
Fazla kiloları, umursamazlığı, benliğindeki "Asi ruh"u yeteneklerine ihanet ediyor!
Yazık, hem de çok yazık!