Ressam Denizli!

At izi, it izine karışınca böyle olur!.. Sen dünya yanıyor dersin, öteki salak deniz taşıyor der ve insanların yarısı da ona inanır. En doğruyla, en yanlış aynı ortamdaysa, maalesef ikisinin ortalaması algılanır.
Beşiktaş'ta olan budur... Ben satır satır gerçekleri işlerken, 15 dakikalık özet görüntülerle Beşiktaş yazanlar masal anlattılar. Bizim gerçeklerle, o masallar karışınca hataların düzeltilme şansı kalmadı.
Çünkü anlatılan masallar, Denizli'nin gerçeklerden kaçmasını kolaylaştırdı. Benim gerçeklerimle yüzleşmek yerine başkalarının masallarının arkasına saklandı.
Daha somut konuşacak olursak durum şu...
Beşiktaş Trabzon'u, Fener'i ve ManU'yu devirmişken Turgay Demir hâlâ "Bu böyle gitmez" diyordu. Aşağıdaki satırlar 1 Aralık 2009'da, Denizli'yi rüyadan uyandırmak gerçeklere döndürmek için yazılmıştı.
İsterseniz önce yazıyı bir hatırlayalım sonra bir çift lafımız var onu söyleyelim... "Denizli 4-2-3-1 diye bir ucubede haftalarca ısrar etti, takım yerlerde süründü.

GERÇEKLERİ YAZMAK
Son yarım saatin adamı dediğimiz Yusuf'u 5-6 maç on birde sahaya sürdü.. Nihat'ı ısrarla oynatıp baskı altına soktu. Oysa Fink'e uyum sağlayabilmesi adına aynı şansı vermedi. İlk kötü oynadığında kesti.
Sonra üst üste tokatlar yedi ve gerçekle yüzleşti.
Trabzon'da üç stoper, beşli savunma, dörtlü orta sahayla oynadı. F.Bahçe ve ManU karşısına dörtlü orta sahayla çıktı. Sezon başında yapması gerekenleri ilk yarının ortasında fark etti. Şimdi siz benden Denizli'yi övmemi bekliyorsanız onu ben yapmam. Başkaları yapıyormuş, bana ne... O başkaları Beşiktaş'ın üç maçını çıplak gözle izlediler mi onu sorun bakalım.
Haaa bazı okurlar kendilerine göre haklı olarak alınan başarılı sonuçları abartmamı bekliyor olabilirler. Onlara söyleyeceğim tek şey şu:
Ben testi kırılmadan yol gösteririm. Gazetecinin görevi doğrularla yanlışları ortaya koymaktır.
Benim yaptığım da bu.
Son söz: Denizli kadroda istikrarı sağlamaz, bu sistem tam oturana kadar sabır göstermez ve her hafta yeni arayışlara girerse Beşiktaş'ın havası çok çabuk söner. Benden söylemesi."
Evet işte tam beş ay önce yazdıklarımız böyle...
Ben bunları söylerken bazıları da Beşiktaş'ın destan yazdığına dair masal anlatıyorlardı. Denizli gündeme taşıdığım gerçeklere karşı kafasını kuma gömdü ve masallara kulak verdi. O nedenle bugünkü resmin ressamı kendisidir.