01 Haziran 2010 | Salı

Sahadaki ilk 'Hiddink' Emre!

Hiddink bizim futbolcuların genetik kodlarıyla uğraşırken ben Amerikalılar'ın şifresini çözdüm. Bu adamların anlama oranları düşük. Sorduğun iki kelime, seksen dakika dil döküyorsun. Karşında bön bön bakan biri. Diyorsun ki bu Amerikalı...
Bilmem kaç eyaletin hepsine ayrı bir anlam yüklemişler, şu ahir ömürde üçünü gezme şansımız oldu, bi numara yok arkadaş.
New York uzaktan güzel!. Broadway dediğin bizim İstiklal Caddesi ve haftanın bazı günlerinde ise bildiğin salı pazarı... Manhattan dediğin aynen Maslak. Her yer inşaat, cümbür cemaat bir trafik, etrafta sarmaş dolaş olmuş elektirik telleri vs.

Kızılderili değil Yağlıdereli
Öbür
taraftan bizimkiler henüz tam alışamamış buraya. Yağlıdereliler hariç. Giresun'un Yağlıdere ilçesinden duyan gelmiş buraya.
New York'lular, Türkiye'nin en büyük ili olarak Yağlıdere'yi biliyorlar. Çünkü tanıştıkları her Türk, Yağlıdere'den geldiğini söylüyor.
Kızıldereliler'in anavatanına Yağlıdereliler el koymak üzere benden söylemesi..

Vatandaşın olsun...

Birçok vatan evladı (aslanlarım benim) memleketten 8 bin km uzakta dost yüreklerini açtılar bize. Kılavuzluk yaptılar, her sorunumuzda yanımızda oldular. New Jersey'in Türk köyü Patterson'dan Ceyhun Ceylan, Çağdaş Şen başta, Connecticut'ta bize yardımcı olan Giresunlu dostlar (İsimlerini unuttum beni affetsinler), Pensilvanya'da yol, yordam öğreten eski meslektaşlardan Mehmet Özdemir kardeşimiz ve burada tanıştığımız Beşiktaşlılar'dan Barış ve Mustafa kardeşlerim ve de tüm diğer "uzak ülke gurbetçilerine" çok şey borçluyuz.

Kurnaz Hiddink

Neyse uzatmayalım bu konuyu ve biraz da Milli Takım'a bakalım. 12 günlük kamp, Guus Hiddink dönemine yumuşak geçiş yapmak anlamında çok önemli bir işlev gördü.
Hiddink antrenman yapmayı da yaptırmayı da seviyor.
Bunaltıcı sıcak altında 2 saatlik antrenmanda kendisi de bir dakika yerinde durmadı. Tilki gibi kurnaz. Falanca futbolcularla ortada sıçan oynarken gözü hep diğer bölgede çalışan futbolcularda. Kim ne yapıyor, ne kadar uyumlu sürekli bunları gözlemliyor.

Önce şifreleri çözüyor

Kore'de çalıştığı dönemde, genç futbolcuların, büyük ağabeyleri izin vermeden oturmadığını görünce önce bu sorunla boğuşmuş.
Rusya'da futbolu zorunlu bir görev gibi gören futbolculara, oynarken keyif almayı öğretmiş. Avustralya'da, alın teriyle, taktik zeka arasındaki dengeyi kurmuş, Hollanda'da siyah-beyaz kavgasıyla boğuşmuş. Edgar Davids başta "Belalı" futbolcularla uğraşmış...
Şimdi tüm bu tecrübesiyle Türkiye'de...

Her Türk'e bir top lazım

Bundan önce gittiği yerlerde yaptığı gibi şimdi de bizim futbolcuların genetik kodlarını çözmeye çalışıyor. İlk başbelası sorun olarak futbolcuların gereksiz yere topla oynamasını tespit etmiş durumda. Açık açık "Bize her maçta 11 top lazım" demiyor ama onu demeye getiriyor. "Ben kenardan bağıran bir teknik adam değilim çünkü oyuncuların bu sözleri duymadığını bilecek kadar tecrübeliyim" diyor. Bu nedenle sahada, aynı hat üzerinde oynayan iki Hiddink bulacağını söylüyor.
Bana göre sahadaki Hiddinkler'den biri Emre Belözoğlu, diğeri kim olur şimdi belli değil.
Ya arkasında ya da önünde oynayanlardan biri olacak ama kim?

İşte göze girenler
Tuncay'ın çalışkanlığı, Arda'nın zekası, Emre'nin iki özelliği birleştirmesi, Kazım'ın deli dolu futbolu, Sabri'nin hırsı, Servet ve Toraman'ın mücadeleci yapısı, Volkan Şen'in yetenekleri, kaleci Volkan'ın soğukkanlılığı, Hamit'in kalitesi, hocayı gelecek için umutlandırıyor. Aurelio da gelince göze girmesi zor olmayacaktır. Onu da sevecektir.
Kaleci Volkan tamam ama Onur ve Sinan'ın geçer not aldığını sanmıyorum. Bundan sonra ilk maçımız 8 Ağustos'ta Romanyaile (Özel) İstanbul'da. Daha sonra Kazakistan ile 2012 yolculuğu başlıyor. Bu dönemde Rüştü ya da Hakan Arıkan'ı kadroya alırsa şaşırmam.

İki başlı sistem

Gelelim oyun sistemine. Hollandalı'nın sistemi hem çok basit, hem çok karışık. Basit çünkü top rakibe geçince 4-1-4-1'e geçip rakibin önüne iki büyük set çekiyor. Tüm futbolcular top rakipteyken ne yapacaklarını biliyorlar.
Topu kazandığımız anda Arda, Emre başta zeki ve yetenekli futbolcuların oyunu yönlendirmesini istiyor... Bu konuda bazı sıkıntılar var ama böyle zor sistemler üç günde oturmaz zaten. Zaman lazım.

Ümit doluyuz

Hiddink, Türkiye'yi çok seviyor ve şimdiden kendini bizden biri gibi hissediyor. ABD maçı öncesi UEFA'daki rezaleti sorduğumda, "UEFA kendi felsefesine ihanet etti!" diyerek Platini'nin imza attığı skandalın altını çizdi. İnter'den teklif alacak kalitede bir hocayla çıkacağımız 2012 yolculuğu öncesi ümit doluyuz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor